• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/ali.gulhan.58
  • https://www.twitter.com/ali69gulhan
ali gulhan

Akrabalık Bağını Kopartmanın Nehyi ve Sıla-i Rahim

Akrabalık Bağını Kopartmanın Nehyi ve Sıla-i Rahim[1]

 

43) Ebû Hüreyre (r.a.)’dan rivayetle, Nebî (s.a.s.) şöyle buyurdu:

“Allahu Teâlâ mahlukatı yarattı ve bundan sonra akrabalık bağı (rahim) kalkıp Rahmân’ın eteğine yapıştı. Rahmân:

“Bırak” diye buyurdu. Akrabalık bağı:

“Bu makam benimle ilişkinin kesilmesinden sana sığınma makamıdır.” dedi. Rahmân:

“Seni kopartmayanı (Bağları kopartmayanı) Benim kopartmamama, seni kopartanı (Akrabalık bağlarını yerine getirmeyenleri) da Benim kopartmama razı değil misin?” diye buyurur. Akrabalık bağları da:

“Elbetteki Ey Rabbim” der. Rahmân’da:

“Öyleyse, bu isteğini sana veriyo­rum” diye buyurur.”

Ebû Hüreyre (r.a.) der ki: “İstiyorsanız: “Demek, otoriter­liği, idareyi ele alırsanız, yeryüzünde fesat çıkaracaksınız ve akrabalık bağlarını bile koparacaksınız?” (Muhammed: 47/22) ayetini okuyun.”[2]

v Yine Buhârî’de (5987) gelen bir lafız şöyledir:

“Allahu Teâlâ mahlukatı yarattı. Bundan feragat edince Akrabalık Bağı:

“Bu makam, benimle ilişkinin kesilmesinden Sana sı­ğınma makamıdır” dedi. Rahmân olan da:

“Evet. Seni göze­teni Benim gözetmemden, Seni kopartıp (atanı) Benimde kopartmamdan razı değil misin?” diye buyurdu. Akrabalık bağı da:

“Elbette ki. Ya, Allah’ım” dedi. Rahmân olan Allah da bunun üzerine:

“Öyleyse, istediğini veriyorum” diye buyurdu.

Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurdu:

“İstiyorsanız: “Demek, otori­terliği, idareyi ele alırsanız, yeryüzünde fesat çıkaracak ve akrabalık bağlarını bile kopartacaksınız, öyle mi?” (Muham­med: 47/22) ayetini okuyun.”

v Yine Buhârî’nin (7502) hadis lafzı şöyledir:

“Allahu Teâlâ mahlukatı yarattı. Bundan feragat edince, Akrabalık ayağa kalktı ve Rahmân olan:

“Bırak” diye bu­yurdu. Akrabalık bağı:

“Bu makam benimle ilişkinin kesilme­sinden Sana sığınılan makamdır.” dedi. Bunun üzerine Yüce Rahmân:

“Seni gözeteni Benim de onu gözetmemden, seni gözetmeyip kopartanı Benim de onu kopartmamdan razı de­ğil misin?” diye buyurur. Akrabalık bağı da.

“Elbette ki (razı­yım) Ya Rabbi!” der. Rahmân’da:

“Öyleyse, istediğini sana veriyorum” diye buyurur.”

Sonra Ebû Hüreyre (r.a.) dedi ki: “Demek, otoriterliği, idareyi ele alırsanız, yeryüzünde fesat çıkaracak ve akrabalık bağlarını bile koparacaksınız, öyle mi?” (Muhammed: 47/22)

v Müslim’in (2554) lafzı ise şöyle gelmiştir:

“Yüce Allah mahlukatı yarattı, ta ki onlardan ferâgat ettiğinde akrabalık bağı ayağa kalktı ve:

“Bu makam, benimle ilişkinin kesilme­sinden Sana sığınma makamıdır.” dedi. Rahmân da:

“Seni gözeteni Benim de onu gözetmemden, seni koparıp atanı Be­nim de onu kopartmamdan razı değil misin?” diye buyurdu. O da:

“Elbetteki (razıyım)” dedi. Rahmân da:

“Öyleyse, iste­diğini veriyorum” diye buyurdu.”

Sonra Rasûlullah (s.a.s.) bu­yurdu ki:

“İstiyorsanız: “Demek, otoriterliği, idareyi ele alırsa­nız, yeryüzünde fesat çıkaracak ve akrabalık bağlarını bile kopartacaksınız, öyle mi? İşte böyleleri Allah’ın kendilerini lanetlediği, sağırlaştırdığı ve gözlerini kör ettiği kimselerdir. Onlar Kur’ân’ı iyiden iyiye düşünmezler mi? Yoksa kalpler üzerinde kilitler mi var?” (Muhammed: 47/22-24).

 

***

 

44) Nebî (s.a.s.) in hanımı Aişe anamızdan (r.ha) rivayetle, Nebî (s.a.s.) şöyle buyurdu:

“Akrabalık bağları (cennete) uza­nan bir koldur. Her kim onu gözetirse Ben de onu gözetirim, kim de ilişkiyi kopartırsa Ben de onu kopartırım.”[3]

v Müslim’de (2555) gelen lafız ise şöyledir:

“Akrabalık bağları arş’ta asılıdır ve: “Kim Beni gözetecek olursa Allah da onu gözetsin, kim de Beni koparacak olursa Allah da onu kopartsın” der.”

 

***

 


 

[1] Sılayı Rahim: Akrabalık bağlarına riayet etmektir. (Mütercim)

[2] Müttefekun aleyh. Lafız Buhârî'ye aittir (4830).

[3] Müttefekun aleyh: Lafız Buhârî'ye aittir (5989).

Önemli Açıklama:

 

Kadı Iyâz (rh.a.) der ki: “Bağları gözeten, kopartan ve iste­yen Rahim’e (Akrabalık bağlarına) gelecek olursak; bu ancak onun bir cisim olmadığını ve buna (cisme) delalet etmeyen bir mana türü olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim bir cisim ol­mayıp bir yakınlık ve nesep olayı ile ilgilidir. Anne karnı olan rahimde olduğu üzere “Rahim” kelimesi de çoğul yapılır ve bir kısmı bir kısmına bitişiktir. Bu bitişiklik olayı Rahim olarak isimlendirilir. Bu rahimin konuşması ve ayağa kalkması ko­nusu ise; gerçek manada olmayıp bir darbı misal ve güzel bir istiâre sanatı yapılmıştır. Öyle ki Araplarda böyle kullanımlar onların adetlerindendir. Demek ki maksat; akrabalık bağları­nın yüceliği, konumu ve faziletini yüce görmek ve akrabalık bağlarını kopartmanın da ne kadar büyük (bir günah) oldu­ğunu belirtmektir.” Allah en iyi bilendir.

Hadiste geçen: “Rahmânın eteğine yapıştı” kavline gelir­sek; bu da yine geçtiği gibi Halik olan Allah’a bağlılığı ifade eden kalıp cümlelerden olup yine benzetme ve istiare sanatı kullanılmıştır.

Kimileri de bunun; Müslim’in rivayetinde (2555) geçtiği gibi “arşta asılı olması” hadisinin manasında olduğunu söy­lemiştir.

“Rahim (akrabalık bağları Cennete) uzanan bir koldur.” kavline gelirsek; Arap Dili gramercileri: Buradaki “Şicne (kol)” ke­limesinin ağacın kolları ve “Şecn” kelimesinin vadi kollarından bir kolun olduğu söylemiştir. Nitekim: “el-Hadîsu zü şecûn” de­nildiği zaman bunun manası “sözün birbirine girdiği” olarak açıklanmıştır.

Hadiste geçen “Minerrahmani (Rahmân’dandır)” kavline gelirsek; akraba bağı manasına gelen Rahîm, ismini Rahmân isminden almıştır. Bu isim ile bir alâka söz konusudur. Yoksa “akrabalık manasında olan Rahim Allah’ın zatındandır.” denilmez haşa. Bu olmaz, Allah (c.c.) bundan münezzehtir. Allah her şeyin en iyisini bilir.

Ebû Hüreyre (r.a.) dan gelen bir rivayette Nebî (s.a.s.) şöyle buyurdu:

“Akrabalık bağı Rahmân’ın verdiği, (Cennete uzanan) bir koldur. Allahu Teâlâ şöyle buyurur: “Kim seni gözetirse Ben de onu gözetirim, kim de Seni koparırsa Ben de onu koparırım.”[1]

 

***


 

[1] Buhârî (2988).



1328 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın