AÇIK DELİL
Ey İnsanlar! Rabbiniz'den size açık bir delil geldi, size apaçık bir nur, Kuran indirdik. 4/174.
Allah kendisine inananları ve Kitabına sarılanları rahmetine ve bol nimetine kavuşturacak, onları Kendisine götüren doğru yola eriştirecektir. 4/175.
And olsun ki Biz onlara bir Kitap getirdik, inanan bir millet için yol gösterici ve rahmet olarak onu bilgiyle uzun uzun açıkladık. 7/52
Şüphesiz, Kuran'ı, Hakim ve Alim olan Allah katından almaktasın. 27/6.
.RAHMET VE ŞİFADIR
Kuran'dan inananlara rahmet ve şifa olan şeyler indiriyoruz. O, zalimlerin ise sadece kaybını artırır. 17/82.
- Ey insanlar! Rabbinizden size bir öğüt ve kalblerde olana şifa, inananlara doğruyu gösteren bir rehber ve rahmet gelmiştir. 10/57.
- MUTTAKİLERE YOL GÖSTEREN
- Elif, Lam, Mim. 2/1.
Bu, doğruluğu şüphe götürmeyen ve Allah'a karşı gelmekten sakınanlara yol gösteren Kitap'dır. 2/2.
PİŞMAN OLMADAN
Kitap'ın haber verdiği sonuçtan başka bir şey mi bekliyorlar? Sonuç gelip çattığı gün, önceleri onu unutmuş olanlar, "Rabbimizin peygamberleri şüphesiz bize gerçeği getirmişti, şimdi bize şefaat etsin, yahut geriye çevrilsek de işlediklerimizin başka türlüsünü işlesek" derler. Doğrusu kendilerini mahvetmişlerdir, uydurdukları şeyler onları koyup kaçmışlardır.* 7/53.
- MÜJDELEYİCİ OLARAK PEYGAMBERE GÖNDERİLDİ
- Bismillahirrahmanirrahim
Elif, Lam, Ra. Bu Kitap, hakim ve haberdar olan Allah tarafından, Allah'tan başkasına kulluk etmeyesiniz diye ayetleri kesin kılınmış, sonra da uzun uzadıya açıklanmış bir Kitap'dır. Ben size, O'nun tarafından gönderilmiş bir uyarıcı ve müjdeciyim. Rabbinizden mağfiret dileyin ve O'na tevbe edin ki, belli bir süreye kadar sizi güzelce geçindirsin ve her fazilet sahibine faziletinin karşılığını versin. Eğer yüz çevirirseniz o zaman ben doğrusu hakkınızda büyük günün azabından korkarım. 11/1-2-3.
ONU İNKAR EDENİN YERİ ATEŞTİR - Dönüşünüz ancak Allah'adır. O her şeye Kadir'dir. 11/4.
Rabbinin katından bir belgesi ve onun arkasından da bir şahidi olanlar, önlerinde de Musa'nın Kitap'ı önder ve rahmet olarak bulunanlardır ki, işte onlar Kuran'a inanırlar. Hangi topluluk onu inkar ederse yeri ateştir; senin de bundan şüphen olmasın. Doğrusu o, Rabbinden bir gerçektir, fakat insanların çoğu inanmazlar. 11/17.
GERÇEK KİTAPTIR
- Elif, Lam, Ra. Bunlar, gerçeği açıklayan Kitap'ın ayetleridir. 12/1.
Biz onu, anlayasınız diye, Arapça bir Kuran olarak indirdik. 12/2.
Biz bu Kuran'ı vahyederek, sana en güzel kıssaları anlatıyoruz.. Oysa daha önce sen bunlardan habersizdin. 12/3. - De ki: "Kuran'ı; Ruhul Kudüs (Cebrail) Rabbinin katından, inananların inançlarını pekiştirmek, Müslümanlara doğruluk rehberi ve müjde olmak üzere gerçekle indirmiştir." 16/102.
Gökte ve yerde gizli hiçbir şey yoktur ki apaçık bir kitapta olmasın. 27/75.
Doğrusu Kuran, inananlara doğruluk rehberi ve rahmettir. 27/77.
Şüphe götürmeyen Kitap, Alemlerin Rabbi'nin indirdiğidir. 32/2.
"Onu peygamberin kendisi uydurdu" diyorlar, öyle mi? Hayır; O, senden önce peygamber gönderilmemiş olan bir milleti uyarman için sana Rabbinden gelen bir gerçektir. Belki artık doğru yolu bulurlar. 32/3.
- Bu, sana vahyettiğimiz, öncekileri doğrulayan gerçek Kitap'dır. Allah şüphesiz kullarından haberdardır, görendir. 35/31.
- O KİTAP HAKTIR, İNSANLARIN ÇOĞU İNANMAZ
Elif, Lam, Mim, Ra. Bunlar Kitap'ın ayetleridir. Sana Rabbinden indirilen Kitap haktır; fakat insanların çoğu inanmazlar. 13/1.
Sana vahyettiğimizi okuman için, seni de onlardan önce nice ümmetlerin gelip geçtiği bir ümmete gönderdik; o ümmet merhametli olan Allah'ı inkar eder; de ki: "O benim Rabbim'dir, O'ndan başka Tanrı yoktur, yalnız O'na güvenirim, dönüşüm de O'nadır." 13/30.
Eğer Kuran ile dağlar yürütülmüş veya yeryüzü parçalanmış yahut ölüler konuşturulmuş olsaydı, kafirler yine de inanmazlardı. Oysa bütün işler Allah'a aittir. İnananların, "Allah dilese bütün insanları doğru yola eriştirebilir" gerçeğini akılları kesmedi mi? Allah'ın sözü yerine gelinceye kadar, yaptıkları işler sebebiyle inkar edenlere bir belanın dokunması veya evlerinin yakınına inmesi devam eder durur. Allah, verdiği sözden şüphesiz caymaz.* 13/31.
KARANLIKTAN AYDINLIĞA ÇIKARIR
- Elif, Lam, Ra; Bu, Allah'ın izniyle, insanları karanlıklardan aydınlığa, güçlü ve övülmeğe layık, göklerde ve yerde olanların sahibi Allah'ın yoluna çıkarman için, sana indirdiğimiz Kitaptır. Uğrayacakları çetin azabdan dolayı vay kafirlerin haline! 14/1-2.
- ALLAH’IN BİR VE TEK OLDUĞUNU BİLDİRİR
Bu Kuran, onunla uyarılsınlar ve tek bir Tanrı bulunduğunu bilsinler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye insanlara tebliğ edilmiştir.* 14/52.
- KİTABI KORUYAN ALLAH’TIR
- Doğrusu Kitap'ı Biz indirdik, onun koruyucusu elbette Biziz. 15/9.
And olsun ki, senden önce çeşitli ümmetlere peygamber göndermiştik. 15/10.
KAFİRLER İNANMAZLAR - Onlara gelen her peygamberi alaya alıyorlardı. 15/11.
Aynı şekilde biz de Kitap'ı suçluların kalblerine sokarız, ama ona yine de inanmazlar. Oysa kendilerinden öncekilerin uğradıkları meydandadır. 15/12-13.
Doğrusu senden önce de kendilerine kitablar ve belgelerle vahyettiğimiz bir takım adamlar gönderdik. Bilmiyorsanız kitablılara sorun. Sana da, insanlara gönderileni açıklayasın diye Kuran'ı indirdik. Belki düşünürler. 16/43-44.
AYRILIĞA DÜŞTÜKLERİ ŞEYLERİN AÇIKLIĞA KAVUŞMASI
Sana Kitap'ı, ayrılığa düştükleri şeyleri onlara açıklaman için, inanan kimselere de doğru yol rehberi ve rahmet olarak indirdik. 16/64.
Doğrusu bu Kuran, İsrailoğullarına, ayrılığa düştükleri şeyin çoğunu anlatmaktadır. 27/76.
EN DOĞRU YOLA GÖTÜRÜR
Doğrusu bu Kuran en doğru yola götürür ve yararlı iş yapan müminlere büyük ecir olduğunu, ahirete inanmayanlara can yakıcı bir azap hazırladığımızı müjdeler.* 17/9-10.
NİMETTİR
Dileseydik and olsun ki, sana vahyettiğimizi alıp götürürdük. Sonra bize karşı duracak bir vekil de bulamazdın. 17/86.
Bunu yapmayışı ancak Rabbinin sana merhamet etmesindendir. Çünkü O'nun sana olan nimeti büyüktür. 17/87.
BENZERİ YAZILAMAZ
De ki: "İnsanlar ve cinler, birbirine yardımcı olarak bu Kuran'ın bir benzerini ortaya koymak için bir araya gelseler, and olsun ki, yine de benzerini ortaya koyamazlar." 17/88.
İNANMAYANLAR NANKÖRDÜR
And olsun ki, biz Kuran'da insanlara türlü türlü misal gösterip açıkladık. Öyleyken insanların çoğu nankör olmakta direndiler. 17/89.
- Şöyle söylediler: "Bize, yerden kaynaklar fışkırtmadıkça sana inanmayacağız",17/90.
"Veya hurmalıkların, bağların olup, aralarında ırmaklar akıtmalısın." 17/91.
"Yahut da iddia ettiğin gibi, göğü tepemize parça parça düşürmeli, ya da Allah'ı ve melekleri karşımıza getirmelisin." 17/92.
"Veya altın bir evin olmalı, yahut göğe yükselmelisin ama oradan okuyacağımız bir kitap indirmezsen yine o yükselmene inanmayacağız." De ki: "Fesubhanallah! Ben peygamber olan bir insandan başka bir şey miyim? "* 17/93.
Kuran'ı ancak hak olarak indirdik ve o da indiği gibi hak olarak kaldı. Seni de yalnız müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. 17/105.
Kuran'ı, insanlara ağır ağır okuman için, bölüm bölüm indirdik ve onu gerektikçe indirdik. 17/106.
De ki: "Kuran'a ister inanın, isten inanmayın, O'ndan önceki bilginlere o okunduğu zaman, yüzleri üzerine secdeye varırlar" ve "Rabbimiz münezzehtir. Rabbimiz'in sözü şüphesiz yerine gelecektir" derler. 17/107-108.
Ağlayarak yüz üstü yere kapanırlar; bu, onların gönüllerindeki saygıyı artırır. 17/109.
DOSDOĞRU BİR KİTAP
- Hamd Allah'a mahsustur ki, kendi katından şiddetli bir baskını haber vermek ve yararlı iş yapan müminlere, içinde temelli kalacakları güzel bir mükafatı müjdelemek ve : "Allah çocuk edindi" diyenleri uyarmak için kuluna eğri bir taraf bırakmadığı dosdoğru Kitap'ı indirmiştir. 18/1-4.
Allah'ın çocuk edindiğine dair ne kendilerinin ve ne de babalarının bir bilgisi vardır. Ağızlarından çıkan söz ne büyük iftiradır. Onlar yalnız ve yalnız yalan söylerler. 18/5.
Bu söze inanmayanların ardından üzülerek nerdeyse kendini mahvedeceksin! 18/6. - And olsun ki, Biz bu Kuran'da insanlara türlü türlü misali gösterip açıkladık. İnsanın en çok yaptığı iş tartışmadır. 18/54.
İnsanlara doğruluk rehberi gelmişken, onları inanmaktan, Rablerinden mağfiret dilemekten alıkoyan öncekilere uygulananın kendilerine de uygulanmasını veya gözleri göre göre azaba uğramayı beklemeleridir. 18/55. - De ki: "Rabbimin sözlerini yazmak için denizler mürekkep olsa ve bir o kadarını da katsak, Rabbimin sözleri tükenmeden denizler tükenirdi." 18/109.
- Biz Kuran'ı Allah'a karşı gelmekten sakınanları müjdelemen ve inatçı milleti uyarman için senin dilinde indirerek kolaylaştırdık. 19/97.
Onlardan önce nice nesilleri yok ettik, şimdi onlardan hiçbirini duyuyor veya bir ses işitiyor musun?* 19/98. - KUR’AN BİR ŞEREFTİR
And olsun ki,size şerefiniz ve öğüt veren bir Kitap indirdik; akletmiyor musunuz?* 21/10.
- Biz herkese ancak gücünün yeteceği kadar yükleriz. Katımızda gerçeği söyleyen bir kitap vardır; onlar haksızlığa uğratılmazlar. 23/62.
Söyleneni hiç düşünmezler mi? Yoksa onlara, ilk atalarına gelmeyen bir şey mi geldi? 23/68.
Veya peygamberlerini tanımadılar da; bu yüzden mi onu inkar ediyorlar? 23/69.
Ya da: "Onda delilik var" diyorlar öyle mi? Hayır; onlara gerçeği getirmiştir, ama çoğu ondan hoşlanmamaktadır. 23/70.
ÖĞÜT VERENDİR
Eğer gerçek onların heveslerine uysaydı, gökler, yer ve onlarda bulananlar bozulup giderdi. Onlara, kendilerine öğüt veren bir şey getirdik; onlar ise öğütlerinden yüz çevirirler. 23/71.
İnkar edenler: "Bu Kuran uydurmadır, ona başka bir topluluk yardım etmiştir" diyerek haksız ve asılsız bir söz uydurdular. 25/4.
"Kuran öncekilerin masallarıdır; başkalarına yazdırıp sabah akşam kendisine okunmaktadır" dediler. 25/5.
De ki: "Onu, göklerin ve yerin sırrını bilen indirmiştir. Şüphesiz O, bağışlayandır, merhamet edendir." 25/6.
AĞIR AĞIR İNDİRİLDİ
- İnkar edenler: "Kuran ona bir defada indirilmeliydi" derler. Oysa Biz onu böylece senin kalbine yerleştirmek için azar azar indirir ve onu ağır ağır okuruz. 25/32.
Sana bir misal vermezler ki, Biz onun gerçeğini ve en iyi anlaşılanını sana vermemiş olalım. 25/33. - Bunlar apaçık Kitap'ın ayetleridir. 26/2.
- İNANMİYORLAR DİYE
İnanmıyorlar diye nerdeyse kendini mahvedeceksin. 26/3.
Biz dilesek onlara gökten bir mucize indiririz de ona boyun eğip kalırlar. 26/4.
Şüphesiz Kuran Alemlerin Rabbinin indirmesidir. 26/192.
Apaçık Arap diliyle, uyaranlardan olman için onu Cebrail senin kalbine indirmiştir. 26/193-195.
ÖNCEKİ KİTAPLARDA ZİKREDİLMİŞTİR
O, daha öncekilerin kitabında da zikredilmiştir. 26/196.
İsrailoğulları bilginlerinin bunu bilmeye bir delilleri yok muydu? 26/197.
Biz Kuran'ı Arapça bilmeyen kimselerden birine indirseydik de o bunları okusaydı yine de ona inanmazlardı. 26/198-199.
Suçluların kalblerine Kuran'ı böylece sokarız da, can yakıcı azabı görmedikçe ona inanmazlar. Bu azap onlara haberleri olmadan geliverecektir26/200-202.
Kuran'ı şeytanlar indirmemiştir. 26/210.
Bu onlara düşmez, zaten güçleri de yetmez. 26/211.
Doğrusu onlar vahyi dinlemekten uzak tutulmuşlardır. 26/212.
O halde sakın Allah'ın yanında başka tanrı tutup ona yalvarma, yoksa azap göreceklerden olursun. 26/213.
İNKARCILARA YARDIMCI OLMA
Sen, sana bu Kitap'ın verileceğini ummazdın. O ancak Rabbinin bir rahmetidir. Öyleyse sakın inkarcılara yardımcı olma. 28/86.
Allah'ın ayetleri sana indirildiğinde sakın seni onlardan alıkoymasınlar. Rabbine çağır, sakın müşriklerden olma. 28/87.
ÜMMİ BİR PEYGAMBERE GÖNDERİLDİ
Sen daha önce bir kitabtan okumuş ve elinle de onu yazmış değildin. Öyle olsaydı, batıl söze uyanlar şüpheye düşerlerdi. 29/48.
Hayır; Kuran, kendilerine ilim verilenlerin gönüllerinde yerleşen apaçık ayetlerdir. Ayetlerimizi, zalimlerden başka kimse, bile bile inkar etmez. 29/49.
"Ona Rabbinden mucizeler indirilmesi gerekmez miydi?" derler. De ki: "Mucizeler ancak Rabbimin katındadır. Doğrusu ben, sadece apaçık bir uyarıcıyım." 29/50.
Kendilerine okunan bir Kitap'ı sana indirmiş olmamız onlara yetmiyor mu? Bunda, inanan topluluk için rahmet ve ibret vardır.* 29/51.
De ki: "Allah benimle sizin aranızda şahit olarak yeter. O, göklerde ve yerde olanı, batıla inananları ve Allah'ı inkar edenleri bilir." İşte kaybedenler bunlardır. 29/52.
ALLAH BİLMEYENLERİN KALBİNİ KAPATIR
- And olsun ki bu Kuran'da insanlar için her türlü misali vermişizdir. Bununla beraber, eğer sen onlara bir mucize getirmiş olsan, inkar edenler: "Siz ancak batıl şeyler ortaya atanlarsınız" derler. 30/58.
Allah bilmeyenlerin kalblerini işte böylece kapatır. 30/59.
Sabret ki, Allah'ın sözü şüphesiz gerçektir. Kesin olarak inanmayanlar seni hafife almasınlar.* 30/60.
SEÇİLMİŞ KULLARA MİRAS BIRAKILMIŞTIR
Sonra bu Kitap'ı kullarımızdan seçtiğimiz kimselere miras bırakmışızdır. Onlardan kimi kendine yazık eder, kimi orta davranır, kimi de, Allah'ın izniyle, iyiliklere koşar. İşte büyük lütuf budur. 35/32.
Bunlar, Adn cennetlerine girerler. Orada altın bilezikler ve incilerle süslenirler, oradaki elbiseleri de ipektir. 35/33.
Derler ki: "Bizden üzüntüyü gideren Allah'a hamdolsun. Doğrusu Rabbimiz bağışlayandır, şükrün karşılığını verendir." 35/34.
"Bizi lütfuyla, temelli kalınacak cennete O yerleştirdi. Orada bize ne bir yorgunluk gelecek ve ne de usanç gelecektir." 35/35.
- Hâris el-A'ver anlatıyor: "Mescide uğramıştım, gördüm ki halk, zikri terkedip malâyanî konulara dalmış, konuşuyor. Hz. Ali (radıyallahu anh)'ye çıkıp durumdan haberdâr ettim. Bana:
- - "Doğru mu söylüyorsun, öyle mi yapıyorlar?" dedi, Ben:
- - "Evet, dediğim doğrudur" deyince:
- - "Ben Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın şöyle söylediğini işittim:
- - "Haberiniz olsun bir fitne çıkacak!" Ben hemen sordum:
- - "Bundan kurtuluş yolu nedir Ey Allah'ın Resûlü?" Buyurdu ki:
- - "Allah'ın Kitabı (na uymak)dır. O'nda sizden önceki (milletlerin ahvâliyle ilgili) haber, sizden sonra (kıyamete kadar) gelecek fitneler ve kıyâmet ahvâli ile ilgili haberler mevcut. Ayrıca sizin aranızda (iman-küfür, taat-isyân, haram-helâl vs. nevinden) cereyân edecek ahvâlin de hükmü var. O, hak ile batılı ayırdeden ölçüdür. O'nda herşey ciddîdir, gâyesiz bir kelâm yoktur. Kim akılsızlık edip, O'na inanmaz ve O'nunla amel etmezse, Allah onu helâk eder. Kim O'nun dışında hidâyet ararsa Allah onu saptırır.O Allah'ın sağlam ipidir. O, hikmetli olan zikirdir, O dosdoğru yoldur. O, kendine uyan hevaları koymaktan, kendisini (kıraat eden) delilleri iltibastan korur. Alimler ona doyamazlar. Onun çokca tekrarı usanç vermez, tadını eksiltmez. İnsanı hayretlere düşüren mümtaz yönleri son bulmaz, tükenmez, O öyle bir kitaptır ki, cinler işittikleri zaman şöyle demekten kendilerini alamadılar: "Biz, hiç duyulmadık bir tilâvet dinledik. Bu doğruya götürmektedir, biz onun (Allah kelâmı olduğuna) inandık" (Cin: 72/1). Kim ondan haber getirirse doğru söyler. Kim onunla amel ederse ücrete mazhar olur. Kim onunla hüküm verirse adaletle hükmeder. Kim ona çağrılırsa, doğru yola çağrılmış olur. Ey A'ver, bu güzel kelimeleri öğren