KISKANÇLIKKISKANÇLIK - YOKSA ONLAR (YAHUDİLER), ALLAH’IN LÜTFUNDAN VERDİĞİ ŞEYLER İÇİN İNSANLARI KISKANIYORLAR MI? 4/54
- ‘VE KISKANDIĞI VAKİT KISKANÇ KİŞİNİN ŞERRİNDEN SABAHIN RABBİNE SIĞINIRIM! 113/5
- ZANDAN SAKININIZ. ÇÜNKÜ ZAN, SÖZLERİN EN YALAN OLANIDIR. BAŞKALARININ KONUŞTUKLARINI DİNLEMEYİN, AYIPLARINI ARAŞTIRMAYAN, BİRBİRİNİZE KARŞI ÖĞÜNÜP BÖBÜRLENMEYİN, BİRBİRİNİZİ KISKANMAYIN, KİN TUTMAYIN, YÜZ ÇEVİRMEYİN. EY ALLAH’IN KULLARI! ALLAH’I SİZE EMRETTİĞİ GİBİ KARDEŞ OLUN. HADİS.
- SİZDEN BİRİNİZ (MAL VE DÜNYALIKCA) KENDİSİNDEN YUKARI (ÜSTÜN) OLANA BAKMASIN; AMA KENDİSİNDEN AŞAĞI OLANA BAKSIN. HADİS.
- Hz. Ebû Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Allah kıskançtır, mü'min de kıskançtır. Allah'ın kıskanması, mü'minin Allah'ın haram ettiği şeyi yapmasıdır."
İbnu Mes'ud (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ı işittim, şöyle diyordu: "Allah'dan daha kıskanç kimse yoktur. Bu sebeptendir ki fevâhişin açığını da kapalısını da haram kıldı. Medihten Allah kadar hoşlanan bir kimse de yoktur. Bu sebeptendir ki nefsini medhetmiştir." - Hz. Ebû Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Sa'd İbnu Ubâde (radıyallahu anh) dedi ki: "Ey Allah'ın Resulü, ben zevcemle birlikte bir adam yakalasam, dört şahit getirinceye kadar ona mühlet mi tanıyacağım?"
- "Evet!" buyurdu Aleyhissalâtu vesselâm. Sa'd:
- "Asla dedi, seni hakla gönderen Zât-ı Zülcelâl'e yemin olsun, şahid aramazdan önce kılıncımı indiririm."
- Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm):
- "Şu efendinizin söylediğine bakın! Evet (biliyoruz ki) o kıskanç bir adamdır. Ama ben ondan da kıskancım, Allah da benden kıskanç."
- Hz. Âişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) bir gece yanımdan çıkıp gitmişti. (Benim nöbetimde) hanımlarından birinin yanına gitmiş olabilir diye içime kıskançlık düştü. Geri gelince halimi anladı ve:
- "Kıskandım mı yoksa?" dedi. Ben de:
- "Evet! Benim gibi biri senin gibi birini kıskanmaz da ne yapar?" dedim. Aleyhissalâtu vesselâm:
- "Sana yine şeytanın gelmiş olmalı" dedi. Ben:
- "Benimle şeytan mı var?" dedim.
- "Şeytanı olmayan kimse yoktur" dedi.
- "Seninle de var mı?"dedim.
- "Evet, ancak ona karşı Allah bana yardımcı oldu da müslüman oldu!" buyurdu."
- Yine Hz. Aişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Safiyye (radıyallahu anhâ) gibi güzel yemek yapanı görmedim. (Bir defasında) Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) benim odamda iken, Safiyye ona yemek yapıp [göndermişti]. Çok şiddetli bir kıskançlık hissettim. Öyle ki beni bir titreme sardı. (Gidip) kabını kırdım, sonra da pişman oldum ve:
- "Ey Allah'ın Resûlü dedim, yaptığım bu hareketin keffâreti nedir?"
- "Tabağa aynıyla tabak, yemeğe misliyle yemek!" buyurdular."
|