KİBİR KİBİR - YERYÜZÜNDE HAKSIZ OLARAK BÖBÜRLENENLERİ, BENİM AYETLERİMDEN O YANA ÇEVİRECEĞİM. 7/146
- İŞTE ALLAH, HER ZORBA KİBİRLİNİN KALBİNİ BÖYLE DAMGALAR. 40/35
- O BÖBÜRLENENLERİ SEVMEZ. 16/23
NE MESİH ALLAH’A KUL OLMAKTAN ÇEKİNİR, NE DE (ALLAH’A) YAKIN MELEKLER. KİM O’NA KULLUKTAN ÇEKİNİR VE BÜYÜKLÜK TASLARSA BİLSİN Kİ O, ONLARIN HEPSİNİ KENDİ HUZURUNDA TOPLAYACAKTIR.4/172 - BANA KULLUK ETMEYE TENEZZÜL ETMEYENLER, AŞAĞILIK OLARAK CEHENNEME GİRECEKLERDİR. 40/60
- SİZ DE BİZİM GİBİ BİRER İNSANSINIZ.14/10
BEN ONDAN HAYIRLIYIM, BENİ ATEŞTEN, ONU BALÇIKTAN YARATTIN. 7/12 BİZİM GİBİ İKİ İNSANA İNANIR MIYIZ HİÇ? 23/47 - Kİ ONLAR KENDİLERİNE BİR BELA GELDİĞİ ZAMAN, BİZ (DÜNYADA) ALLAH’IN (TESLİM OLMUŞ KULLARI)YIZ VE BİZ (AHİRETTE DE) ANCAK ONA DÖNÜCÜLERİZ.’ DİYENLERDİR.2/156
- Fakat o, ne sadaka verdi, ne namaz kıldı. 75/31
- Fakat yalanladı ve döndü. 75/32
- Sonra da çalım sata sata ailesine gitti. 75/33
- Gerektir o bela sana, gerek. 75/34
- Evet, gerektir o bela sana gerek. 75/35
- İnsan başıboş bırakılacağını mı sanır? 75/36
- O, dökülen erlik suyundan bir damla (sperm) değil miydi? 75/37
- Sonra bir aleka (embriyon) oldu da Rabbi onu biçime koydu, sonra şekil verdi. 75/38
- Ondan da iki cinsi; erkek ve dişiyi var etti. 75/39
- Peki, bunu yapanın ölüleri diriltmeye gücü yetmez mi? 75/40
- Meleklere, "Adem'e secde edin" demiştik, İblis müstesna hepsi secde ettiler, o ise kaçındı, büyüklük tasladı ve inkar edenlerden oldu. 2/34.
- Yeryüzünde kibir ve azametle yürüme! Çünkü sen asla yeri yaramazsın ve boyca da dağlara erişemezsin. İSRA 17/37
- İçlerinde ebedî olarak kalmak üzere cehennemin kapılarından girin. Bak ne kötü o kibirlenenlerin yeri? 40/76
Yeryüzünde haksız yere büyüklük taslayanları, ayetlerimden yüz çevirteceğim. Onlar bütün ayetleri görseler yine de inanmazlar; doğru yolu görseler, yol olarak benimsemezler; azgınlık yolunu görseler, hemen onu yol edinirler. Bu, onların mucizelerimizi yalan saymaları ve onlardan habersiz görünmelerinden ileri gelir. 7/146. - 28/76-77. Karun, Musa'nın milletindendi; ama onlara karşı azdı. Biz ona, anahtarlarını güçlü bir topluluğun zor taşıdığı hazineler vermiştik. Milleti ona: "Böbürlenme, Allah şüphesiz ki böbürlenenleri sevmez. Allah'ın sana verdiği şeylerde, ahiret yurdunu gözet, dünyadaki payını da unutma; Allah'ın sana yaptığı iyilik gibi, sen de iyilik yap; yeryüzünde bozgunculuk isteme; doğrusu Allah bozguncuları sevmez" demişlerdi.
Karun: "Bu servet ancak, bende mevcut bir ilimden ötürü bana verilmiştir" demişti. Allah'ın, önceleri, ondan daha güçlü ve topladığı şey daha fazla olan nice nesilleri yok ettiğini bilmez mi? Suçluların suçları kendilerinden sorulmaz. 28/78. Karun, ihtişam içinde milletinin karşısına çıktı. Dünya hayatını isteyenler: "Karun'a verildiği gibi bizim de olsa; doğrusu o büyük bir varlık sahibidir" demişlerdi. 28/79. Kendilerine ilim verilmiş olanlar ise: "Size yazıklar olsun; Allah'ın mükafatı, inanıp yararlı iş işleyenler için daha iyidir. Ona da ancak sabredenler kavuşabilir" demişlerdi. 28/80. Sonunda, onu da, sarayını da yerin dibine geçirdik. Allah'a karşı ona yardım edebilecek kimsesi de yoktu; kendini kurtarabilecek kimselerden de değildi. 28/81. Daha dün onun yerinde olmayı dileyenler: "Demek Allah kullarından dilediğinin rızkını genişletip bir ölçüye göre veriyor. Eğer Allah bize lütfetmiş olmasaydı, bizi de yerin dibine geçirirdi. Demek ki inkarcılar başarıya eremezler" demeye başladılar.* 28/82. - HAYIR, KİBİR HAKK’A ŞIMARMAK, İNSANLARI KÜÇÜK GÖRMEKTİR. HADİS.
- O KİBİR DEĞİL HUBB-İ CEMAL (GÜZELLİK SEVGİSİ) DİR. HADİS.
- KALBİNDE ZERRE KADAR İMAN BULUNAN KİMSE CEHENNEME GİRMEZ. KALBİNDE ZERRE KADAR KİBİR BULUNAN KİMSE DE CENNETE GİREMEZ. HADİS.
- Ebu Said ve Ebu Hureyre (radıyallahu anhümâ) anlatıyorlar: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
- "Allah Teala hazretleri şöyle dedi: "Büyüklük ridamdır, izzet de izarımdır. Kim bu iki şeyde benimle niza ederse ona azab veririm."
- İbnu Mes'ud (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm): "Kalbinde zerre miktar kibir bulunan kimse asla cennete girmeyecektir!" buyurmuştu. Bir adam: "Kişi elbisesinin güzel olmasını, ayakkabısının güzel olmasını sever!" dedi. Aleyhissalâtu vesselâm da: "Allah Teala hazretleri güzeldir, güzelliği sever! Kibir ise hakkın ibtali, insanların tahkiridir" buyurdular."
- Hz. Ebu Hureyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Yakışıklı bir adam Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a gelerek: "Ben güzelliği seviyorum. Gördüğünüz gibi bana güzellik de verilmiş. Kimsenin beni, ayakkabı bağı bile olsa bu hususta geçmesinden hoşlanmıyorum. Ey Allah'ın Resulü! Bu (haram olan) kibre girer mi?" diye sordu. Aleyhissalâtu vesselâm:
- "Hayır! Buyurdular. Ancak kibr, hakkı ibtal, halkı tahkirdir!"
- Amr İbnu Şuayb an ebihî an ceddîhi (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
- "Kıyamet günü, mütekebbirler küçük karıncalar gibi haşrolunurlar. Onları her yönden zillet bürümüştür. Cehennemde Bûles denen bir hapishaneye sevkedilirler. Ateşlerin ateşi onları bürür. Cehennem ehlinin irinleri kendilerine içecek olarak verilir. Bu içeceğe tînetu'lhabal denir."
- Selemetu'bnu'l-Ekva (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
- "Kişi kendisini (halktan büyük görüp) uzak tuta tuta cebbarlar arasına kaydedilir de onların başına gelen musibete duçar olur."
- Hz. Ebu Hureyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
- "İnsanlar, ya cehennem kömüründen başka bir şey olmayan ölmüş ecdadlarıyla övünmekten vazgeçerler, yahut da Allah katında, burnuyla pislik yuvarlayan mayıs böceğinden daha adi bir derekeye düşerler. Allah Teala hazretleri sizlerden cahiliye kibrini temizledi. Artık o, muttaki bir mü'min yahut bedbaht bir facirdir. İnsanların hepsi Hz. Adem'in evlatlarıdır. Adem ise topraktan yaratılmıştır."
- İbnu Ömer (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
- "Allah, kıyamet günü, büyüklenerek elbisesini sürüyenin yüzüne bakmayacaktır."
- İbnu Mes'ud (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
- "Kim namazda izarını (gömleğini) çalımla yere değecek kadar uzatırsa, Allah onun ne günahını affeder, ne de onu kötü amellere karşı korur."
- Hz. Ebu Hureyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
- "Bir adam, nefsinin hoşuna giden bir takım elbise içinde saçları da yapılmış olarak giderken yürüme sırasında kibre düşmüştü ki, birden yere battı. Kıyamet kopuncaya kadar orada zorlukla batmaya devam edecek."
- Cabir İbnu Atik (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
- "Kıskançlıktan bir nevi var ki Allah sever; bir kısmı da var ki Allah onu sevmez. Allah'ın sevdiği kıskançlık, kişinin (mehariminden haram kılınmış bir fiil görmesi ile) şüphe halinde duyduğu kıskançlıktır. Allah'ın sevmediği kıskançlık, şüphe olmadan kıskançlık duymasıdır.
- Aynı şekilde bir kısım gurur vardır ki Allah hoşlanmaz, bir kısmı da var, Allah hoşlanır. Allah Teala'nın sevdiği gurur, kişinin savaş sırasında ve sadaka verme esnasında nefsine güvenerek duyduğu gururdur. Allah'ın buğzedip sevmediği gurur ise, taşkınlık ve övünme sırasında duyduğu gururdur."
- Cübeyr İbnu Mut'im (radıyallahu anh) demiştir ki: "Benim hakkımda "Sende kibr var" diyorsunuz. Ben eşeğe binmiş, (dikişsiz) kumaşı (elbise olarak) sarınmış, keçiyi sağmış birisiyim. Üstelik Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) bana: "Bun(lar)ı yapan kimsede hiçbir kibir bulunmaz" buyurdular."
|