• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/ali.gulhan.58
  • https://www.twitter.com/ali69gulhan
ali gulhan

FİTNE

FİTNE

Fitne (zorla islam dininden döndürmeye çalışmak) öldürmeden beterdir…2/191

Şüphesiz mü’min erkeklerle mü’mine kadınlara işkence ederek dinden döndürmeye çalışanlar, sonra tevbe etmeyenler için cehennem azabı vardır. Onlar için yakıcı bir azap vardır.85/10

Eğer sizin içinizde harbe çıksalardı, aranızda bozgunculuktan başka bir şey artırmazlardı ve sizin için fitneyi isterlerdi. İçinizde onlara kulak verecekler vardır. Allah zalimleri bilendir.9/47

Onlar daha önce de fitne çıkarmak istemişler ve senin hakkında birçok işler çevirmişlerdi. Nihayet Hak geldi ve onlar istemeseler de Allah’ın emri üstün geldi.9/48

Fitne kalmayıncaya ve din Allah’ın oluncaya kadar onlarla harp edin. Şayet harbe son verirlerse artık zalimlerden başkasına düşmanlık yoktur.2/193

Kafirler de birbirlerinin velisidirler. Eğer siz bunu (yardımı) yapmazsanız yeryüzünde fitne ve büyük bir fesat olur.8/73

Aralarında Allah’ın indirdiği ile hükmet, onların heva (kanun)larına uyma. Allah’ın sana indirdiklerinin bir kısmından seni saptırmalarından sakın. Eğer yüz çevirirlerse bil ki Allah, onların günahları sebebiyle onları cezalandırmak ister. Şüphesiz insanlardan bir çoğu elbette yoldan çıkmıştır.5/490

Neredeyse, sana vahy ettiğimiz hakkında seni fitneye düşürüp, vahy ettiğimizin dışında bize iftiraya düşüreceklerdi. O zaman seni dost edineceklerdi. Eğer biz seni sabit kılmasaydık, onlara biraz meyledecektin. 17/73-74

Sonra şüphesiz Rabbin, işkenceye uğratıldıktan sonra hicret eden, sonra cihat edip sabredenlerin yanındadır. Şüphesiz Rabbin bunlardan sonra ğafur’dur, rahim’dir.16/110

İnsanlardan bir kısmı, ‘Biz Allah’a iman ettik’ derler. Arkasından Allah yolunda bir eziyet gördüklerinde, insanların işkencesini Allah’ın azabı gibi görürler. Eğer Rabbinden bir yardım gelirse; ‘Biz de sizinle beraberdik’ derler. Allah, herkezin göğüslerindekini en iyi bilen değil mi?29/10

İnsanlardan bir kısmı da bir tarafından (çıkarı olduğu şeylerden) Allah’a ibadet eder. Eğer ona bir hayır isabet ederse rahatlar, eğer ona bir fitne isabet ederse yüzü üzerine dönüverir. O dünyayı da, ahireti de kaybetmiştir.. İşte ap açık zarar da budur.22/11

Peyganberin çağırmasını aranızda birbirinizi çağırmanız gibi yapmayın. Allah içinizden birbirine gizlenerek sıvışıp gidenleri bilir. Onun emrine muhalefet edenler kendilerine bir fitnenin veya acıklı bir azabın isabet etmesinden sakınsınlar.24/63

‘BİZ Allah’a tevekkül ettik, Rabbimiz, bizi zalim kavim için fitne kılma.’ dediler.10/85

Her nefis ölümü tadacaktır. Biz sizi şer ve hayırla imtihan ederiz. Ve bize döndürüleceksiniz.21/35

İnsana bir kötülük dokunduğunda bize dua eder. Sonra ona tarafımızdan bir nimet verdiğimizde: ‘bu bana bir bilgi üzerine verilmiştir.’ der. Halbuki bu bir imtihandır. Ancak insanların bir çoğu bilmezler.39/49

Öyle bir fitneden sakının ki (gelince) sizden yalnız zalimlere isabet etmez. İyi bilin ki Allah, azabı çetin olandır.8/25

Kıyametten hemen önce karanlık gecenin parçaları gibi fitneler meydana gelecek. Kişi o fitnelerde mümin olarak sabaha erer, akşama kafir olur; mümin olarak akşama erer, sabaha kafir çıkar. O fitne zamanında oturan ayakta durandan, ayakta duran, ayakta yürüyenden, yürüyen koşandan hayırlıdır. Öyleyse yaylarınızı kırın, krişlerini parçalayın, kılıçlarınızı da taşa vurun. Sizden birinizin evine giderlerse Hz. Adem’in iki oğlundan hayırlısı olsun.  (Davut-Tirmizi)H.

Saptırma: "İşte kalplerinde eğrilik bulunanlar, sırf fitne aramak (ötekini  berikini saptırmak) için (Kur'an'ın) müteşabih âyetlerine tabi olurlar" (Âl-i İmran 7, İsra 73).[2]

İmtihan: "Biz onlardan (insanlardan) kimini kimi ile.. işte böyle imtihan ettik" (En'am 53. Ayrıca Bak. Taha 85; Sâd 34, Ankebut 3.)[3]

AZAB: "Davud sandı ki, biz  kendisine bir azab hazırladık..." (Sad 24)[4]

Yakmak: "Mü'minler, münafıklara: "...Siz kendinizi kendiniz yaktınız" derler" (Hadid 14).[5]

İşkence: "Rabbin, işkence edildikten sonra hicret edip sonra cihad ve sabır edenlerin lehindedir" (Nahl 110).[6]

Fenalık Yapmak: "Kafirlerin size fenalık yapmalarından korkuyorsanız..." (Nisa 101).[7]

Belaya Uğratmak: "Hakikat, erkek mü'minlerle kadın mü'minleri belaya uğratanlar..." (Bürûc 10).[8]

Delilik: "Delilik hanginizde imiş?" (Kalem 6).[9]

Şirk Ve Tefrika: "Fitneden yani (şirk ve tefrikadan) eser kalmayıncaya din de (şunun bunun değil, yalnız) Allah'ın (dini tanınmış) oluncaya kadar onlarla savaşın..." (Bakara 193).[10]

Kargaşa (Ölümü Temenni Ettiren Hal): "Onları (size harp açanları) nerede bulursanız öldürün, onları, sizi çıkardıkları yerden (Mekke'den)  çıkarın. Fitne (ölümü temenni ettiren hal) katilden beterdir" (Bakara 191).[11]

İman Zayıflığı-Küfür: "Kafir olanlar bile birbirlerinin yardımcılarıdır, eğer siz bunu yapmazsanız, yeryüzünde bir fitne (iman zayıflığı, küfür) ve büyük bir fesad olur" (Enfal 73).[12]

İsyan-Muhalefet: "Onlardan kimi de: "...Bana izin ver, beni fitneye (isyana, muhalefete) düşürme"  diyecektir. Haberin olsun ki, onlar zaten fitne çukuruna düşmüşlerdir" (Tevbe 49).[13]

Ebu Musa'dan gelen bir rivayete göre, Hz. Peygamber: "Kıyametten önce mutlaka herç vardır" buyurması üzerine: "Ey Allah'ın Resûlü herç nedir?"  diye sordum. "Katldir" cevabını verdi. Bunun üzerine orada bulunan Müslümanlardan bazıları: "Ey Allah'ın Resûlü (bunu belirtmeniz de niye?) Biz şimdiden bir yılda şu kadar bu kadar çok müşrik öldürüyoruz!" derler. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) muhatablarının yanlış anladıklarını görerek, şu tavzih ve açıklamada bulunur: "(Benim kastım) müşriklerin öldürülmesi değildir. (O gün gelince) birbirinizi öldüreceksiniz, o kadar ki,  kişi komşusunu, amcaoğlunu ve akrabalarını öldürecek." Cemaatten bazıları tekrar sorar: "Ey Allah'ın Resulü, o zaman aklımız  başımızda olduğu halde mi bunu yapacağız (yoksa delirmiş mi olacağız?)" Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) şu cevabı verir: "Hayır, bu esnada akıl kalmaz. (Aşırı hırs  ve cehalet sebebiyle) o devir insanlarının ekseriyetinin aklı ortadan kalkar. Bu durumda, halk içinde ortaya çıkan akıldan mahrum bir ayak takımı, öncekilerin yerine geçer."  Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm): "Davaları aynı olan iki büyük grup arasında büyük bir savaş vukua gelmedikçe kıyamet kopmaz" diyerek  herçle alâkalı hadislerde ifade edilen dahilî öldürmeleri teyid eder.[1]

Ebu Ümeyye eş-Şa'bânî anlatıyor: "Ey Ebu Sa'lebe, dedim, şu ayet hakkında ne dersin?" (Mealen): "Ey iman edenler! Siz kendinize bakın. Siz doğru yolda oldukça sapıtmış olanlar size zarar vermez.." (Maide 105).

Bana şu cevabı verdi:

"Gerçekten bunu, iyi bilen birine sordun. Zira ben aynı şeyi Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a sormuştum: Demişti ki:

"Ma'rufa sarılın, münkerden de kaçının! Ne zaman uyulan bir cimrilik, takip edilen bir heva, (dine, ahirete) tercih edilen dünyalık görür, rey sahiplerinin (selefi dinlemeden) kendi reylerini  beğendiklerini müşahede edersen, o zaman  kendine bak. İnsanlarla uğraşmayı bırak. Zîra (bu safhaya gelince) arkanızda sabır günleri var demektir. O günler avuçta ateş tutmak gibi (sıkıntılı)dır.  O günlerde, sizin kadar amel yapabilen bir kimseye elli kişinin ecri verilecektir

Vakid İbnu Muhammed  babasından, o da Abdullah İbnu Amr İbni'l-As (radıyallahu anhümâ)'dan anlattığına  göre demişti ki:

"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), (bir gün) parmaklarını kenetledi ve dedi ki:

"Ey Abdullah İbnu Amr! Ahidleri bozulup şöyle karmakarışık hale gelen bir kısım ayak takımı (hezele) kimselerle başbaşa kalırsan ne yaparsın?"

"Ne yapmamı tavsiye edersiniz, Ey Allah'ın Resulü!" dedim. Buyurdular ki:

"Güzel bulduğun şeyi yaparsın, kötü bulduğun şeyi de  terkedersin. Kendi yakınlarının (hallerini düzeltmeye) yönelirsin. O  hezele takımı (ile de), onların cemaatı ile de (uğraşmayı) terkedersin."

Vakid İbnu Muhammed  babasından, o da Abdullah İbnu Amr İbni'l-As (radıyallahu anhümâ)'dan anlattığına  göre demişti ki:

"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), (bir gün) parmaklarını kenetledi ve dedi ki:

"Ey Abdullah İbnu Amr! Ahidleri bozulup şöyle karmakarışık hale gelen bir kısım ayak takımı (hezele) kimselerle başbaşa kalırsan ne yaparsın?"

"Ne yapmamı tavsiye edersiniz, Ey Allah'ın Resulü!" dedim. Buyurdular ki:

"Güzel bulduğun şeyi yaparsın, kötü bulduğun şeyi de  terkedersin. Kendi yakınlarının (hallerini düzeltmeye) yönelirsin. O  hezele takımı (ile de), onların cemaatı ile de (uğraşmayı) terkedersin."

 



1587 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın