Yabancı Bir Kadınla Başbaşa Kalma YasağıYabancı Bir Kadınla Başbaşa Kalma Yasağı
Bu bölümdeki bir ayet ve üç hadis-i şeriften; yabancı kadınlarla başbaşa kalınabilecek ortamlardan mutlaka kaçınmak gerektiğini, onlarla yalnız başına kalmanın ölüm gibi dehşetli sonuçlar doğurabileceğini, müslümanın müslümana malı, canı ve namusunun da haram olduğunu öğreneceğiz. [1]
“... Peygamber hanımlarından bir şey isteyeceğiniz veya soracağınız zaman, perde arkasından isteyin ve sorun...” (Ahzap: 33/53)
1632. Ukbe İbni Âmir radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: –"(Yanında mahremi bulunmayan) Kadınların yanına girmekten sakının!" Bunun üzerine ensardan birisi: – Ey Allah'ın Resûlü! Kocanın erkek akrabası hakkında ne dersiniz? dedi. – "Onlarla halvet, ölüm demektir" buyurdu.[2]
* Evli kardeşlerin askerlik ve yurt dışında çalışmak gibi uzun süre evden dışarıda kalması gibi durumlarda dikkat edilmediği takdirde büyük perişanlıklar yaşandığı bir gerçektir. “Herkes şeytan değildir ama hiç kimse de melek değildir” denilmiştir. [3]
1633. İbni Abbas radıyallahu anhümâ'dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Hiçbiriniz, yanında mahremi bulunmayan bir kadınla başbaşa kalmasın."[4]
1634. Büreyde radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Cihada çıkan erkeklerin geride bıraktıkları hanımları, cihada çıkmayan erkeklere kendi anneleri gibi haramdır. Bunlardan bir erkek, mücâhidlerden birinin âilesine bakmayı üzerine alır da hiyânet ederse kıyamet günü bu adam durdurulur, o mücâhid bunun amelinden dilediğini alır." Büreyde diyor ki, sonra Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bize döndü ve "Ne zannediyordunuz?" buyurdu.[5]
* Dini ve cephe gerisindeki değerleri korumak için cepheye giden mücahidin geride bıraktığı aile efradı sefere iştirak etmeyen kişiler için kendi anne ve kardeşleri hükmündedir. Onlar dokunulmazlar kesimini oluştururlar. Hadisin sonunda “Ne zannediyorsunuz?” buyurmakla hıyanetin büyüklüğüne hem de cezanın büyüklüğüne işaret etmektedir. İslamın hedefi zina ve zinaya götürecek bütün yolları kapamak suretiyle toplumu cinsel ahlaksızlıklardan arındırmaktadır. [6]
[1] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 479. [2] Buhârî, Nikâh 111; Müslim, Selâm 20. Ayrıca bk. Tirmizî, Radâ' 16. [3] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 479. [4] Buhârî, Nikâh 111, Cihâd 140; Müslim, Hac 424. Ayrıca bk. Tirmizî, Radâ' 16, Fiten 7. 990’da geçmişti, gerekli açıklama orada verildi. [5] Müslim, İmâret 139. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Cihâd 11; Nesâî, Cihâd 47, 48. [6] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 480. |
741 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |