Gizli Şeyleri Araştırmanın Ve Duyulması İstenmeyen Şeyleri Duymaya Çalışmanın Yasak OluşuGizli Şeyleri Araştırmanın Ve Duyulması İstenmeyen Şeyleri Duymaya Çalışmanın Yasak Oluşu
Bu bölümdeki iki ayet ve üç hadisten, müslümanların birbirlerinin gizli hallerini araştırmamaları gerektiğini, mü'minlerin birbirlerine iftira ve eziyet etmelerinin apaçık günah yüklenme olduğunu, haset edilmemesi, kin tutulmaması, haksızlık edilmemesi, müşteri kızıştırılmaması, kardeş olunması, alaka kesilmemesi, başkasının pazarlığı üzerine satış yapılmaması, müslümanların gizli durumlarının araştırılması halinde ahlâken bozukluğun yaygınlaşacağını ayıp ve kusur araştırmaktan menedildiğimizi öğreneceğiz. [1]
"... Ey mü'minler birbirinizin gizli yönlerini araştırmayın..." (Hucurat: 49/12) "Mü'min erkekleri ve mü'min kadınları yapmadıkları bir işten dolayı suçlayanlara gelince, onlar iftira atma suçu işlemiş ve böylece açık bir günaha girmiş olurlar." (Ahzab: 33/58)
1574. Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Zandan sakınınız. Çünkü zan (yersiz itham), sözlerin en yalan olanıdır. Başkalarının konuştuklarını dinlemeyin, ayıplarını araştırmayın, birbirinize karşı öğünüp böbürlenmeyin, birbirinizi kıskanmayın, kin tutmayın, yüz çevirmeyin. Ey Allah'ın kulları! Allah'ın size emrettiği gibi kardeş olun. Müslüman müslümanın kardeşidir: Ona haksızlık etmez, onu yardımsız bırakmaz, küçük görmez. (Göğsüne işâret ederek) Takvâ buradadır, takvâ buradadır!” "Kişiye, müslüman kardeşini hor görmesi kötülük olarak yeter. Müslümanın her şeyi, kanı, namusu ve malı müslümana haramdır.” "Şüphesiz ki Allah, sizin bedenlerinize, görünüşünüze ve mallarınıza değil, kalblerinize kıymet verir." Bir rivâyette şöyle buyurulur: "Birbirinize haset etmeyin, kin tutmayın. Başkalarının ayıplarını araştırmayın, konuştuklarını dinlemeyin, müşteri kızıştırmayın. Ey Allah'ın kulları! Kardeş olun."[2]
Bir rivayette de şöyle buyurulur: "Birbirinizle alâkayı kesmeyin! Birbirinize sırt dönmeyin! Birbirinize kin tutmayın! Haset etmeyin. Ey Allah'ın kulları! Kardeş olun!”[3]
Bir rivayette de şöyle buyurulur: "Birbirinizle alâkayı kesmeyin! Biriniz bir başkasının satış pazarlığı üzerine satış yapmasın!"[4] Müslim bu rivâyetlerin tamamını[5], Buhârî de büyük bir kısmını rivayet etmiştir.
* Bu hadisin kısa şekli 7 numarada geçmiş ve gerekli açıklamalar orada verilmişti. 1575'de kısa bir şekli de gelecektir. [6]
1575. Muâviye radıyallahu anh şöyle dedi: Ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in şöyle buyurduğunu işittim: "Müslümanların ayıplarının, gizli durumlarının peşine düşer, araştırmaya kalkışırsan, onların ahlâkını bozarsın veya onları buna zorlamış olursun."[7]
* Yönetimlerin istihbarat teşkilatları ülke insanlarını dış düşmanlara karşı korumak maksadıyla çalıştırılmalıdır. Toplumlarından şüphelenen bir yönetim aslında kendisinden şüpheleniyor demektir. Bu da halkla beraber yönetimin bizzat yöneticiler tarafından bozulması anlamına gelir. Birkaç müslümanın bir araya gelmesinden kuşku duyan yönetim ve yöneticilerin ne tür sıkıntılara sebebiyet verdikleri henüz unutulmuş değildir. Dün, bugün ve yarın aynı konuma düşüldüğü görülmüştür. Kendilerine hak ve hürriyet verilmeyen kimselere baskı ve fişleme tehdidleriyle düzeltmek mümkün değildir. Böylesi ortamlarda yöneticiler aslında kendi acizlik ve dengesizliklerini ortaya koymuş olurlar. Ayıp ve kusur araştırmak, toplumların ahlakını ifsad eder. Yöneticiler ve yönetimler halkın kusurunu araştırmakla değil, huzurunu temin etmekle meşgul olmalılar. Toplumundan kuşkulu yöneticiler ne kendileri huzur bulur, ne de toplumlarına huzur verirler. (Hucurat: 49/ 6) [8]
1576. İbni Mes'ûd radıyallahu anh, bir gün kendisine bir adam getirilerek, "Bu, sakalından şarap damlayan falanca kişidir" denildiğini bunun üzerine kendisinin de şu cevabı verdiğini bildirmektedir: "Biz ayıp ve kusur araştırmaktan menedildik. Kendiliğinden bir kusur veya ayıp ortaya çıkarsa biz onun gereğini yaparız."[9]
* Günah ve kusur araştırıcılığı yapmak yasaktır. Açığa çıkmış hata ve günahların cezasını vermek yeterlidir. Apaçık hatalara ses çıkarmayıp da gizli kusur aramayı hüner sayanlar toplumun ahlaken bozulmasını hızlandırmaktan başka birşey yapmazlar. [10]
[1] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 458. [2] Müslim, Birr 30. [3] Müslim, Birr [4] Müslim, Birr 32. [5] Birr 28–34. [6] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 458. [7] Ebû Dâvûd, Edeb 37. [8] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 459. [9] Ebû Dâvûd, Edeb 37. [10] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 459. |
779 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |