Görev Verilmedikçe İdareciliğe İstekli OlmamakGörev Verilmedikçe İdareciliğe İstekli Olmamak “Ama ahiret yolundaki cennete gelince biz orayı yer yüzünde büyüklük taslamayan ve bozgunculuk çıkarmak istemeyen kimselere ayırmış bulunuyoruz.” (Kasas: 28/83)
675. Ebû Saîd Abdurrahman İbni Semüre radıyallahu anh şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bana şöyle buyurdu: “Abdurrahman İbni Semüre! Kimseden yöneticilik görevi isteme! Zira bu görev sen istemeden verilirse, Allah yardımcın olur. Eğer sen istediğin için verilirse, Allah’dan yardım göremezsin. “Bir de bir şeye yemin ettikten sonra başka bir davranışı daha hayırlı görürsen, hayırlı olanı işleyip yeminin için keffâret öde!”[1]
676. Ebû Zer radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Ebû Zer! Senin gerçekten zayıf olduğunu görüyorum. Kendim için ne istiyorsam senin için de onu isterim. İki kişiye bile olsa sakın başkan olma! Yetim malına da yöneticilik yapma!”[2]
* Peygamberimiz şu gök kubbe altında en doğru sözlü kimse Ebu Zer’dir demiştir. Böyle bir kimseye bu tür mesuliyeti işlerden uzak durmasını vasiyet etmiştir. [3]
677. Yine Ebû Zer radıyallahu anh şöyle dedi: – Yâ Resûlallah! Beni vali tayin etmez misin? demiştim. Eliyle omuzuma vurarak şöyle buyurdu: – “Ebû Zer! Sen zayıf bir adamsın. İstediğin görev ise bir emanettir. Bu emaneti ehil olarak alan ve üzerine düşeni yapanlar müstesna, aslında bu görev kıyamet gününde bir rezillik ve pişmanlıktır.”[4]
* Huyunu ve karakterini en iyi bildiği Ebu Zer’e bu hususta nasihatta bulunuyor. [5]
678. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Siz memuriyet alma konusunda pek istekli davranacaksınız. Halbuki o yanıp tutuştuğunuz görev, kıyamet gününde bir pişmanlık sebebi olacaktır.”[6]
* Allah Rasûlü ehil olarak memuriyet görevini yapmayan kimseler yaptıkları haksızlıklar sebebiyle kıyamette pişmanlık duyacakları şimdiden bu dünyada haber vermiş olmaktadır. [7]
[1] Buhârî, Ahkâm 5, 6, Eymân 1, Keffârât 10; Müslim, Eymân 19, İmâre 13. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, İmâre 2; Tirmizî, Nüzûr 5; Nesâî, Âdâbü’l–kudât 5. Bir benzeri 1718 ve 1721 de gelecektir. Yeminden dönme konusu 72 nolu hadiste geçmişti. [2] Müslim, İmâre 17. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Vesâyâ 4; Nesâî, Vesâyâ 10. [3] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 224. [4] Müslim, İmâret 16. [5] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 224. [6] Buhârî, Ahkâm 7. Ayrıca bk. Nesâî, Bey’at 39, Kudât 5 [7] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 224. |
1830 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |