Acele Etmemek Yumuşak Huyluluk Ve AcımakAcele Etmemek Yumuşak Huyluluk Ve AcımakBu bölümdeki dört ayet ve on bir hadis-i şeriften; öfkesine sahip olan ve insanları bağışlayan kimselere cennetin hazırlandığını, affetmek ve iyilik yolunu bulup kendini bilmezlere aldırmamamız gerektiğini kötülükleri iyiliklerle önlemek gerektiğini sabredip bağışlamanın en değerli bir davranış olduğunu, yumuşak huyluluk ve acele etmeksizin sabırla hareket etmeyi, Allah’ın sevdiğini; her işte kolaylık getirilmesinin Allah’ı memnun edeceğini, Allah’ın zorluk çıkaranlara vermediği başarı ve sevabı kolaylık gösterenlere vereceğini, kolaylığın bulunduğu yerde güzelliğin de olduğunu, kolaylık göstermek üzere gönderilmiş bir ümmet olduğumuzu, müjdeleyip nefret ettirmememiz gerektiğini, yumuşak davranmayan kimsenin bütün hayırlardan mahrum kalacağını, kızmamanın en büyük ahlâki değerlerden olduğunu. Her yerde ve her işte güzellikle muamele edilmesi gerektiğini hatta bir hayvanı boğazlarken bile bıçağı bileyip hayvana eziyet edilmemesi gerektiğini, Rasûlüllah’ın serbest bıraktığı işlerde günah değilse en kolay olanın seçildiğini, Cehennem’in yakmayacağı kimselerin hangi ahlakta olduklarını, öğreneceğiz. [1]
“...Onlar ki öfkelerini kontrol altında tutarlar ve insanları affederler. Çünkü Allah iyilik yapanları sever.” (Al-i İmran: 3/134) “Ey Peygamber! Sen affetmek yolunu tut, iyilik ve güzel davranışla emret, cahillerden yüz çevir.” (Araf: 7/199) “İyilikle kötülük asla bir olmaz, sen kötülüğü en güzel olan şeyle sav. O vakit seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, candan bir dost gibi olur. Bu güzel davranış ve duyguya, ancak öfkesine engel olmak ve eziyetlere katlanmak suretiyle nefsiyle cihad edip sabreden kimse elde eder. Bu güzel davranışı da ancak hayır ve mutluluktan bol nasibi olan elde eder.” (Fussılet: 41/34-35) “Kim yapılan eziyetlere sabreder, yapılan kötülüklere de intikam almayıp affetme yolunu tutarsa, şüphesiz bu hareketi yapılmaya değer işlerdendir.” (Şura: 42/43)
633. İbni Abbas radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Abdülkaysoğullarından Eşecc’e: “Sende Allah’ın sevdiği iki özellik vardır: Yumuşak huyluluk ve ihtiyatkârlık” buyurdu.[2]
* Allah’ın sevdiği huylardan ikisi de bu hadis-i şerifte sayılmış oldu. [3]
634. Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Allah Teâlâ kullarına lutufkârdır. Onlara her işte kolaylık gösterilmesine memnun olur.”[4]
635. Yine Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Allah Teâlâ kullarına lutufkârdır. Onlara kolaylık gösterilmesine memnun olur. Zorluk çıkaranlara ve başkalarına vermediği başarıyı ve sevabı, kolaylık gösterenlere verir.”[5]
636. Yine Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre Peygamber aleyhisselâm şöyle buyurdu: “Nerede kolaylık varsa, orada güzellik vardır. Kolaylığın bulunmadığı her şey çirkindir.”[6]
637. Ebû Hüreyre radıyallahu anh şöyle dedi: Bedevînin biri Mescid–i Nebevî’de küçük abdestini bozmuştu. Sahâbîler onu azarlamaya kalkıştı. Bunun üzerine Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Adamı kendi haline bırakın. Abdest bozduğu yere bir kova (veya büyük bir kova) su dökün. Siz kolaylık göstermek için gönderildiniz, zorluk çıkarmak için değil.”[7]
638. Enes radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız. Müjdeleyiniz, ürkütmeyiniz.”[8]
639. Cerîr İbni Abdullah radıyallahu anh, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinledim, dedi: “Yumuşak davranamayan kimse, bütün hayırlardan mahrum kalmış sayılır.”[9]
640. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre bir adam Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’e: – Bana öğüt ver, dedi. O da: – “Kızma!” buyurdu. O zât isteğini birkaç defa tekrarladı. Resûl–i Ekrem de her defasında “Kızma!” buyurdu.[10]
641. Ebû Ya’lâ Şeddâd ibni Evs radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Allah Teâlâ her varlığa iyi davranılmasını emretmiştir. Öyleyse canlı bir varlığı öldürmeniz gerektiğinde, bu işi can yakmayacak şekilde yapın. Bir hayvanı boğazlayacağınız zaman, ona eziyet vermeyecek güzel bir şekilde kesin. Bu işi yapacak olan kimse bıçağını iyice bilesin, hayvana acı çektirmesin.”[11]
* Her türlü yaratığa yumuşak bir tarzda davranılmalıdır. Hayvanları bile boğazlarken sıkıntı çektirilmemesi de tavsiye edilen iyi huylardandır. [12]
642. Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem iki şeyden birini yapma konusunda serbest bırakıldığı zaman, günah olmadığı takdirde mutlaka onların en kolayını seçerdi. Yapılacak şey günah ise, ondan en uzak duran kendisi olurdu. Allah’ın yasakları çiğnenmediği sürece şahsı adına hiçbir şeyden dolayı intikam almamış; Allah’ın yasağı çiğnenmişse, onun cezasını mutlaka vermiştir.[13]
643. İbni Mes’ûd radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Cehenneme kimin girmeyeceğini veya cehennemin kimi yakmayacağını size haber vereyim mi? Cana yakın olan, herkesle iyi geçinen, yumuşak başlı olup insanlara kolaylık gösteren kimseleri cehennem yakmaz.”[14]
[1] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 213. [2] Müslim, Îmân 25, 26. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 149; Tirmizî, Birr 66; İbn; Mâce, Zühd 18. [3] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 214. [4] Buhârî, İstitâbe 4, İsti’zân 22, Edeb 35; Müslim, Birr 48, Selâm 10. Ayrıca bk. Tirmizî, İsti’zân 12; İbni Mâce, Edeb 9. [5] Müslim, Birr 77. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 10; İbni Mâce, Edeb 9. [6] Müslim, Birr 78. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 10. [7] Buhârî, Vudû’ 58, Edeb 80. Ayrıca bk. Müslim, Tahâret, 98–100; Ebû Dâvûd, Tahâret 136; Tirmizî, Tahâret 112; İbni Mâce, Tahâret 78. [8] Buhâr, İlim 11, Edeb 80, Cihâd 164; Müslim, Cihâd 6–7. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 17. [9] Müslim, Birr 74–76. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 10; Tirmizî, Birr 67; İbni Mâce, Edeb 9. [10] Buhârî, Edeb 76. Ayrıca bk. Tirmizî, Birr 73. Bu hadis önceden 48 numarada geçmişti. Gerekli açıklama orada yapıldı. [11] Müslim, Sayd 57. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edâhî 11; Tirmizî, Diyât 14; Nesâî, Dahâyâ 22, 26, 27; İbni Mâce, Zebâih 3. [12] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 215. [13] Buhârî, Menâkıb 23, Edeb 80, Hudûd 10; Müslim, Fezâil 77, 78. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 4. [14] Tirmizî, Kıyâmet 45. |
1854 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |