• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/ali.gulhan.58
  • https://www.twitter.com/ali69gulhan
ali gulhan

TESETTÜR VE AİLE MAHREMİYETİ

TESETTÜR
(ÖRTÜNME VE KORUNMA)

RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH’IN ADIYLA

 (Resulüm!) Mümin erkeklere, gözlerini (harama) dikmemelerini, ırzlarını da korumalarını söyle. Çünkü bu, kendileri için daha temiz bir davranıştır. Şüphesiz Allah, onların yapmakta olduklarından haberdardır.24/30

Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kısımları müstesna olmak üzere, ziynetlerini teşhir etmesinler. Başörtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler. …başkasına ziynetlerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları ziynetleri anlaşılsın diye, ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki, kurtuluşa eresiniz.24/31

Ey Âdemoğulları. Şeytan, ana babanızı, çirkin yerlerini onlara göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi, sizi de (şaşırtıp) bir belaya düşürmesin! Çünkü o ve kabilesi, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Biz, şeytanları, inanmayanların dostu yaptık.7/27

 

KADINLARIN KORUNMAK İÇİN DIŞARI ÇIKTIKLARINDA DIŞ ELBİSESİ ALMASI

RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH’IN ADIYLA

  Ey peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına hep söyle de cilbablarından (dış elbiselerinden) üzerlerini sımsıkı örtsünler. Bu onların tanınmalarına, tanınıp da eziyet edilmemelerine en elverişli olandır. Bununla beraber Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. 33/59

CİLBAPSIZ
DIŞ ELBİSESİZ
GÖRMELERİNDE MAHSURU OLMAYAN KİMSELER

RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH’IN ADIYLA

…Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (mümin kadınlar), ellerinin altında bulunan (köleleri), erkeklerden, kadına ihtiyacı kalmamış (cinsî güçten düşmüş) hizmetçiler, yahut henüz kadınların gizli kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına zinetlerini göstermesinler. …24/31

MAHREM OLAN
AKRABALAR

RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH’IN ADIYLA

  A'maya güçlük yoktur; topala güçlük yoktur; hastaya da güçlük yoktur. Sizin için de gerek kendi evlerinizden, gerekse babalarınızın evlerinden, annelerinizin evlerinden, erkek kardeşlerinizin evlerinden, kız kardeşlerinizin evlerinden, amcalarınızın evlerinden halalarınızın evlerinden, dayılarınızın evlerinden, teyzelerinizin evlerinden veya anahtarlarına malik olduğunuz yerlerden, yahut dostlarınızın evlerinden yemenizde bir sakınca yoktur. Toplu halde veya ayrı ayrı yemenizde de bir güçlük ve günah yoktur. Evlere girdiğiniz zaman Allah tarafından mübarek ve güzel bir yaşama dileği olarak kendinize (birbirinize) selam verin. İşte Allah düşünüp anlayasınız diye size âyetlerini böyle açıklar. 24/61

DIŞ ELBİSESİNİ
ÇIKARABİLECEKLER

RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH’IN ADIYLA

  Bir nikah ümidi kalmayan, çocuktan kesilmiş yaşlı kadınların ise, zinetlerini (yabancı erkeklere) göstermeksizin dış elbiselerini çıkarmalarında kendilerine bir vebal yoktur. Yine de iffetli olmaları kendileri için daha hayırlıdır. Allah işitendir, bilendir. 24/60

PERUK TAKMA

  Diyanet İşleri Başkanlığı üniversitelerde yaşanan türban sorununa karşı getirilen peruk takma teklifine onay vermedi. Başkanlık, türban yarine peruk takmanın kandırmaca olduğunu, bunun ise Peygamberimiz tarafından kınandığını bildirdi.

  09 Nisan 2005 Cumartesi 00:49

ERKEK VE KADINLARIN BİRBİRİNE BENZEMEYE ÇALIŞMASI

  • RaviAbdullâh B. Abbâs Şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Nebî Salla`llahu aleyhi ve sellem erkeklerden kadınlaşanlara, kadınlardan da erkekleşenlere lâ`net etti (ilendi). Ve: Bu makule kimseleri evinizden kovunuz, buyurdu. (160) Hadis

TESETTÜRÜN ÖLÇÜSÜ

  • Hz. Aişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: "Esma  Bintu Ebi Bekr (radıyallahu anhümâ), üzerinde ince bir elbise olduğu halde  Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın huzuruna girmişti. Aleyhissalâtu vesselâm, ondan yönünü ters  istikamete çevirdi ve:
  • "Ey Esma! Kadın hayız yaşına girdi mi ondan sadece şunun ve şunun dışında hiçbir yerinin görünmesi caiz değildir!" dedi ve yüzü ile ellerini işaret etti." [Ebu Davud, Libas 34, (4104).][3]
  • AÇIKLAMA:
  • Bu hadis, fitneden emin olunduğu takdirde, büluğa ermiş yabancı kadının el ve yüzüne bakılmasının caiz olduğunu ifade eder. Nur suresinde geçen "Zinetlerini de açmasınlar, ancak görünenler hariç" ayeti de  bu manaya delil kılınmıştır. Celaleyn Tefsiri'nde zinetten istisna edilen yerlerin eller ve yüz olduğu belirtilir. Şafii hazretleri, yabancı kadının yüz ve ellerine bakmanın fitne tehlikesi taşıdığı için haram olduğunu da söylemiştir. Buradaki istisnadan maksadın yüz ve eller olduğuna dair İbnu Abbas'tan da rivayet gelmiştir. İbnu Abbas'ın bir rivayetinde bu açıklama Resulullah'a aittir.

ERKEKLERE İPEK
ELBİSE HARAM

RaviÖmer B. El-hattâb Rivâyete göre, Resûlu`llah Salla`llahu aleyhi ve selem: Harirden (hâlis ipek elbîse geymekten) nehyetmiştir. Yalnız -paş parmağı yanındaki iki parmağiyle (şahâdet ve orta parmaklariyle) işâret ederek- şu kadarı müstesnâ demiştir. (32) Hadis

TENİ GÖSTEREN
ELBİSE GİYMEK

  • Dihye el-Kelbî  (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a (Mısır'dan), (beyaz renkli ve ince olan) kubâtî kumaşlar getirilmişti. Bana ondan bir kupon verdi ve:
  • "Bunu ikiye böl, bir parçayı kendine kamis yap, diğerini hanımına ver. Bununla kendine bürgü yapsın!" buyurdular. (Ayrılmak üzere Dıhye) geri dönünce:
  • "Hanımına söyle, bunun altına bir  astar koysun da bedenini vasfetmesin!" buyurdular." [Ebu Davud,
  • AÇIKLAMA:
  • Kubâtî, kıbtî kelimesinden gelir. Kıptî, Mısır'ın yerli halkına verilen isimdir. Kopt da denir. Kubâtî, Mısır'da koptlar tarafından imal edilip, hariç memleketlerde pazarlanan bir kumaş nevidi. Hadis bu kumaşın beyaz ve ince olduğunu, giyen kimsenin bedenini gösterdiğini belirtmektedir. Bu sebeple Aleyhissalâtu vesselâm bunu giyecek kimsenin alta, astar dediğimiz bir başka kumaş koymasını emreder. Bu emir iki ayrı mahzuru bertaraf etmeye matuf olabilir:
  • a) Kumaşın teni göstermesi,
  • b) Vücud hatlarını göstermesi. Dinimiz, vücud hatlarını gösterecek darlık ve incelikte olan  elbiselerin giyilmesini tecviz etmemiştir.
  • İbnu Abbas (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Ümmü Seleme (radıyallahu anhâ), evinde iken de cilbabesini (başörtüsünü) fazilet ümidiyle üzerinden hiç çıkarmazdı."

DİYANET İŞLERİ BAŞKANI ALİ BARDAKOĞLU: 

‘Dinimizde el ve yüz hariç örtünme prensibi vardır’


Diyaten İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, CNN Türk’te katıldığı “Eğirisi Doğrusu” programında şunları söyledi: “14 asırdır Müslümanlar kadınların başını örtmesini dini gereklilik olarak görmüştür. Bu çok nettir. Kuran’dan, peygamberin uygulamalarından ve Müslümanların bunları anlayış tarzıyla bu böyle oluşmuştur. Ancak bir insanın Müslüman sayılması için Allah’a inanması da yeterlidir. Anadolu Müslümanlığında, kimse kimsenin dindarlığını yargılmaz.”

Şalvar ve çarşaf gereklilik değil

Bardakoğlu şöyle devam etti: “Dinimiz sadece kadınların elleri ve yüzleri hariç örtünmeleri prensibini koymuştur. Şalvar ve çarşaf dini gereklilik değildir. Bu insanların estetik duygularıyla, şehirleşmesiyle ilgili.”

Prf.dr. Süleyman ATEŞ

  • SORU: Dinimin gereklerini yerine getirmeye çalışan biriyim. Ancak baş örtüsü konusunda Kur’ân’da çok açık bir madde bulamadım. “Khimâr” kelimesinin başımızın mutlaka örtülmesi konusunu kapsayıp kapsamadığı hususunda tereddüt içerisindeyim. Saçımızın kapatılmasıyla ilgili dinimizde kesin bir hüküm veya bir hadis var mı? (Güzin Girgin). Aynı konuda yazan bir başka okurum Mustafa Doğan da Özdemir İnce’nin bir yazısına dikkat çekerek diyor ki: “Mustafa Sağ adındaki kişinin Nur Suresi’nin 31’inci ayetini tercümesinden söz eden Özdemir İnce, kendisinin sadece kamusal-toplumsal görevini yerine getirdiğini, gerisinin Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ve İslâm âlimlerinin işi olduğunu belirtiyor. Çağımızın en büyük İslâm âlimlerinden biri olmakla kalmayıp Arapça’ya olan hakimiyetinizi de dikkate alarak bu konuyu size soruyorum. Mustafa Sağ’ın çevirisi doğru mu yanlış mı?”

    CEVAP: Gönderdiğiniz yazıyı okudum. Yazının sahibi eğer bir İslâm ülkesinde yaşasaydı “khimâr” kelimesini baş örtüsü diye yazacaktı. Ama burada kelimenin 1400 yıldan beri yerleşik terimsel anlamını düşünmeden istediği anlamı veriyor. 1.5 milyar Müslüman’ın inancıyla oynamak ayıptır. Herkes cahil, yanılmış, sadece bu zat doğruyu bulmuş öyle mi? Siz örtü kullanırsınız veya kullanmazsınız o sizin seçiminiz. Ama 1400 yıl önce kadınların başı açık dolaştıklarını söylemek tarihi bilgilere ters düşer. Baş örtüsü var ki Kur’ân “baş örtülerini göğüslerinin üstüne koysunlar” diyor. Yoksa “khimâr” kelimesini niçin kullansın? “Giysilerinin yakalarını kapatsınlar, yakası kapalı giysi giysinler” derdi.

    “Khimâr” esas itibariyle örtmek anlamına gelirse de dinsel örfte baş örtüsü anlamını kazanmıştır. Asırlar önce yazılmış Akhterî adlı Osmanlıca lügatta “kihmâr” sözcüğü, “Avretler (kadıların) başına sardığı bez” diye tanımlanmaktadır. İbn Manzur’un Lisanu’l-Arab’ında da “khimâr”ın baş örtüsü olduğu belirtilmektedir. Ünlü müfessir Kurtubî de “va’l-yadribne bi-khumurihinne alâ cuyûbihinne: Khimârlarını yaka yırtmaçlarının üstüne koysunlar” (Nur: 31) ayetinin tefsirinde “khimâr” sözcüğünün, kadınların başına örttükleri örtü olduğunu belirttikten sonra diyor ki: “O zamanda kadınlar baş örtülerinin uçlarını arkaya sarkıtırlardı. Yüce Allah, örtülerinin uçlarını yaka yırtmaçlarının yani göğüslerinin üstüne koymalarını buyurdu.”

Hazreti Ayşe, kadının yüzü ve elleri dışındaki kısmı örtmeleri gerektiğini söylemiş, Hz. Peygamber baldızı Esma’nın ince bir giysi giydiğini görünce, kadının yüzü ve ellerinden başka yerlerini de örtmesi gerektiğini buyurmuştur (Bkz. Kurtubî, Tefsir: 18/229-230). “Bu zamanda ben bunu kullanamıyorum, toplumsal şartlar buna engel” diyebilirsiniz. O mesele sizinle Allah arasında. Ama “baş örtüsü yoktur, Müslüman bilginler hep çarpıttılar” derseniz bu sav büyük cürettir, sırf birilerinin hoşuna gitsin diye söylenmiş bir sözdür. İslâm’ı bilen bir kimsenin hatta bir müsteşrikin (doğu bilimci) dahi bu savı kabul edeceğini sanmam.

1400 yıldan beri Müslüman kadınlar başlarını örterler. Siz Peygamber’in hanımlarının başı açık gezdiklerini mi düşünüyorsunuz? Bundan 50 yıl öncesine kadar analarımız, bacılarımız, kızlarımız hep başı örtülüydü. Bunlar hep yanlış mı yaptılar? Ayrıca Kur’ân kadınların, ziynetlerini yabancı erkeklere göstermemelerini de emrediyor. Saç kadının ziyneti değil mi? Eğer ziynet değilse niçin kadınlar hemen her hafta kuaföre gider, saçlarını türlü biçimlere sokarlar? Şunu bilin ki baş örtüsü Kur’ân’ın emri olduğu gibi İncil’in de Tevrat’ın da emridir. Hiç kimse kendi keyfi için dinin hükümlerini çarpıtmamalı. Baş örtüsü takmayacaksan takma ama inkâr etme. Çünkü inkâr vebaldir, günahtır.

Siz nasıl isterseniz öyle gezersiniz, özgürsünüz. Şunu her zaman belirtiyorum: Müslümanlık elbette sadece baş örtüsünden ibaret değildir. Baş örtüsü de Kur’ân’ın emirlerinden biridir. Ama ondan çok daha vurgulu emirler vardır. Mesela yalan söylememek, doğruluk, gıybet etmemek, kalbi kötü düşüncelerden, kinden nefretten korumak, kimsenin kusurunu araştırmamak, nefsi için istediğini başkası için de istemek gibi... Bunlar hep Kur’ân ve hadisin vurgulu emirleridir. Herhangi bir sebeple başını kapatmadı diye kadın dinden çıkmaz. Ancak “Kur’ân’da böyle bir şey yoktur” demek kanaatime göre büyük yanlıştır. “Var ama ben bunu uygulayamıyorum” derseniz o sizinle Allah arasındadır. Başınızı örtmeseniz de elinizden geldiğince Kur’ân’ın doğruluk, dürüstlük, dedikodudan uzak durma, kalbi kötü düşüncelerden koruma, haksızlıktan uzak durma gibi vurgulu emirlerini uygulamaya çalışın. Bunlar sizin uhrevi kurtuluşunuza yardım eder.

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞININ
FETVALARI

  • 03.2.1993 TARİH VE 6 NOLU KARARI
  • 30.12.1980 TARİHLİ 77 NOLU KARARI
  • HER İKİ KARARDA DİN İŞLERİ YÜKSEK KURULU TARAFINDAN ALINMIŞTIR.
  • HER İKİ KARARDA DA ÖNCEKİ SAYFALARDAKİ DELİLLER GÖSTERİLEREK İSLAMDA TESETTÜRÜN OLDUĞUNU BUNUN,KİTAP, SÜNNET VE İCMA İLE 1400 YILDIR KABUL EDİLİP UYGULANMAKTA BUNUN DIŞINDAKİ BEYANLAR LİYAKATSİZ VE HASİMANE TAVIRLARDIR.

AÇIKLAMA

  • Ziynetten ne kasdediliyor.
  • Beden, Giysiler,(İÇ ELBİSESİ) Takılar.
  • Ayakların yere vurulması neden yasaklanıyor.;AYAK BİLEĞİ TAKILARIBİLİNMESİN VE DİKKAT ÇEKİLMESİN
  • Cilbab nedir:DIŞ ELBİSE YAŞLI KADINLAR ÇIKARABİLİR
  • MAHREM KİM:KADININ ÜZERİNE NİKAH DÜŞMEYEN KİMSELER
  • İç elbise: EV İÇERİSİNDE GİYİLEN ELBİSE (MAHREMLERİN YANINDA)
  • “Baş örtülerini yakaları üzerine koysunlar”
  • Hamdi Yazır
  • Diyanet Vakfı
  • Diyanet İşleri
  • Ömer Nasuhi bilmen
  • Süleyman Ateş
  • “Kendiliğinden görünen kısımlar hariç”: EL VE YÜZ

 

DÜNYA HAYATININ
ZİYNETİNİ İSTİYORSALAR

RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH’IN ADIYLA

Ey peygamber! Hanımlarına şöyle söyle: "Eğer dünya hayatını ve ziynetini istiyorsanız, haydi gelin, sizi donatayım ve güzellikle bırakıp salıvereyim.33/28

AHİRET YURDUNU İSTİYORSANIZ

RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH’IN ADIYLA

Yok eğer Allah ve Resulünü ve ahiret yurdunu istiyorsanız, haberiniz olsun ki, Allah içinizden güzellik edenlere pek büyük bir ecir hazırlamıştır.33/29

KİM SAYGISIZLIK
EDERSE

RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH’IN ADIYLA

Ey peygamberin hanımları! sizden her kim bir terbiyesizlik ederse ona azab iki kat katlanır. Bu Allah'a göre çok kolaydır.33/30

Yine sizden her kim Allah'a ve Resulü'ne boyun eğer, salih bir amel işlerse, ona da mükâfatını iki kat veririz. Hem onun için bol bir rızık hazırlamışızdır.33/31

DİĞER KADINLAR
GİBİ DEĞİLSİNİZ KONUŞURKEN KIRITMAYIN

RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH’IN ADIYLA

Ey peygamberin hanımları! Siz kadınlardan herhangi biri gibi değilsiniz. Eğer takva ile korunacaksanız, konuşurken kırıtmayın da kalbinde bir hastalık bulunan kimse tamaha düşmesin. Güzel ve dosdoğru söz söyleyin. 33/32

VAKARINIZLA EVLERİNİZDE DURUN SÜSLENİP DIŞARI ÇIKMAYIN

RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH’IN ADIYLA

Hem vakarınızla evlerinizde durun da önceki cahiliyet devrinde olduğu gibi süslenip çıkmayın. Namazı kılın, zekatı verin. Allah ve Resulü'ne itaat edin. Ey ehli beyt! Allah sizden kiri gidermek ve sizi tertemiz, pampak yapmak istiyor. 33/33

Oturun da evlerinizde okunan Allah'ın âyetlerini ve hikmeti anın. Şüphe yok ki Allah lütuf sahibidir ve her şeyden haberdardır. 33/34

AİLE MAHREMİYETİ

EVLERE HABERSİZ
 GİRMEMEK

RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH’IN ADIYLA

  Ey iman edenler! Peygamberin evlerine vaktine bakmaksızın ve yemeğe izin verilmedikçe girmeyin. Fakat çağırıldığınız vakit girin. Yemeği yediğinizde de hemen dağılın. Sohbet etmek için de izinsiz girmeyin. Çünkü bu haliniz peygambere eziyet veriyor, ama o sizden utanıyor. Fakat Allah gerçeği söylemekten utanmaz. Hem O'nun hanımlarına bir ihtiyaç soracağınız vakit de perde arkasından sorun. Böyle yapmanız hem sizin kalbleriniz ve hem de onların kalbleri için daha temizdir. Hem sizin Resulullah'a eziyet etmeye hakkınız yoktur. Ondan sonra hanımlarını da ebediyyen nikâh edemezsiniz. Çünkü bu Allah katında çok büyük bir günahtır. 33/53

  Siz bir şeyi açıklasanız da gizleseniz de şüphe yok ki Allah her şeyi bilmektedir. 33/54

HABERSİZ EVİMİZE GELEBİLECEKLER

RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH’IN ADIYLA

  Onlar (peygamberin eşleri) için babaları, oğulları, kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları (kadın dostları) ve sahip oldukları köleleri hakkında bir günah yoktur. Bununla beraber (ey Peygamberin hanımları) Allah'tan korkun. Çünkü Allah her şeye şahit bulunuyor. 33/55

EVLERE GİRİŞ

RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH’IN ADIYLA

  Ey iman edenler! Kendi evinizden başka evlere, geldiğinizi farkettirip ev halkına selam vermedikçe girmeyin. Bu sizin için daha iyidir. Herhalde (bunu) düşünüp anlarsınız. 24/27

  Orada kimse bulamazsanız, size izin verilinceye kadar oraya girmeyin. Eğer size, "Geri dönün!" denilirse, hemen dönün. Çünkü bu, sizin için daha temiz bir davranıştır. Allah, yaptığınızı bilir.24/28

  İçinde kendinize ait bir şeylerin bulunduğu oturulmayan bir eve girmenizde herhangi bir sakınca yoktur. Allah, sizin açığa vurduklarınızı da, gizlediklerinizi de bilir.24/29

  Sana, hilâl şeklinde yeni doğan ayları sorarlar. De ki: Onlar, insanlar ve özellikle hac için vakit ölçüleridir. İyi davranış, asla evlere arkalarından gelip girmeniz değildir. Lâkin iyi davranış, korunan (ve ölçülü giden) kimsenin davranışıdır. Evlere kapılarından girin, Allah'tan korkun, umulur ki kurtuluşa erersiniz. 2/189.

  Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'in de böyle hareket ettiği belirtilir. "Kim, bir başkasının evine ıttılâ peydâ ederken gözü çıkarılır da diyet için mürâcaat etmeye kalkarsa bilsin ki hiçbir hak talep etmeye hakkı yoktur"

   

PEYGANBER
 EŞLERİNDE SINIRLAMA

RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH’IN ADIYLA

  Ey peygamber! Biz bilhassa sana şunları helâl kıldık: Mehirlerini vermiş olduğun eşlerini, Allah'ın sana ganimet olarak ihsan buyurduklarından sahip olduğun cariyeleri, amcalarının kızlarından, halalarının kızlarından, dayılarının kızlarından, teyzelerinin kızlarından seninle beraber hicret etmiş olanları, bir de mümin bir kadın kendini peygambere hibe ederse, peygamber nikâh etmek istediği takdirde, onu başka müminlere değil de sadece sana mahsus olmak üzere helâl kıldık. Onlara eşleri ve cariyeleri hakkında neyi farz kıldığımızı biliyoruz. Bunlar sana hiçbir darlık olmaması içindir. Allah, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. 33/50

  Onlardan dilediğini geri bırakır, dilediğini yanına alırsın. Sırasını geri bıraktığın kadınlardan dilediğini yanına almanda da sana bir günah yoktur. Onların gözleri aydın olup üzülmemelerine ve kendilerine verdiğin ile hepsinin hoşnut olmalarına en elverişli olan budur. Allah kalblerinizdekini bilir. Allah her şeyi bilir ve yumuşak davranır. 33/51

  Bundan başka kadınlar sana helâl olmaz. Bunları başka eşlerle değiştirmek de olmaz. İsterse güzellikleri hoşuna gitsin. Ancak sahip olduğun cariyen başka. Allah her şeye gözcü bulunuyor.33/52

RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH’IN ADIYLA

EŞLER ARASI İLİŞKİLER

  Kadınlarınız, sizin için bir tarladır. O halde tarlanıza dilediğiniz gibi varın ve kendiniz için ileriye hazırlık yapın. Allah'tan korkun ve bilin ki siz mutlaka O'nun huzuruna varacaksınız. Ey Muhammed, müminleri müjdele! 2/223

  Ey Peygamber! Eşlerinin rızasını arayarak Allah'ın sana helâl kıldığı şeyi niçin sen kendine haram ediyorsun? Allah çok bağışlayan çok esirgeyendir.66/1

  Allah size yeminlerinizi çözmeyi meşrû kılmıştır. Allah sizin sahibinizdir. O bilendir, hikmetle yönetendir. 66/2

AİLE SIRRINI
 İFŞA ETME

RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH’IN ADIYLA

  Peygamber, eşlerinden birine gizlice bir söz söylemişti. Fakat eşi, o sözü başkalarına haber verip Allah da bunu Peygamber'e açıklayınca, Peygamber (eşine) bir kısmını bildirmiş bir kısmından da vazgeçmişti. Peygamber bunu ona haber verince eşi: "Bunu sana kim söyledi?" dedi. Peygamber "Bilen, her şeyden haberi olan Allah bana söyledi." dedi.66/3

  Eğer ikiniz de Allah'a tevbe ederseniz ne iyi, çünkü kalpleriniz eğildi. Ve eğer Peygamber'e karşı birbirinize arka olursanız (bilin ki) onun dostu ve yardımcısı Allah, Cibrîl ve müminlerin iyileridir. Bunun ardından melekler de ona arkadır. 66/4

YATAK ODASINA
GİRİŞ ZAMANLARI

RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH’IN ADIYLA

  Ey iman edenler! Ellerinizin altında bulunan (köle ve cariyeleriniz) ve içinizden henüz erginlik çağına girmemiş olanlar, sabah namazından önce, öğleyin soyunduğunuz vakit ve yatsı namazından sonra (yanınıza gireceklerinde) sizden üç defa izin istesinler. Bunlar mahrem halde bulunabileceğiniz üç vakittir. Bu vakitlerin dışında ne sizin için, ne de onlar için bir mahzur yoktur. (Birbirinizin yanına girip çıkabilirsiniz.) İşte Allah, âyetlerini size böyle açıklar. Allah her şeyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. 24/58

  Sizden olan çocuklarınız erginlik çağına girdiklerinde, kendilerinden öncekiler (büyükleri) izin istedikleri gibi, onlar da izin istesinler. İşte Allah, âyetlerini size böyle açıklar. Allah her şeyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. 24/59

FUHŞA
ZORLAMAYIN

RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH’IN ADIYLA

  - Aranızdaki bekarları, kölelerinizden ve cariyelerinizden iyi davranışta olanları evlendirin. Eğer bunlar fakir iseler, Allah kendi lütfu ile onları zenginleştirir. Allah, (lütfu) geniş olan ve (her şeyi) bilendir. 24/32

  Evlenme imkanını bulamayanlar ise, Allah, lütfu ile kendilerini varlıklı kılıncaya kadar iffetlerini korusunlar. Ellerinizin altında bulunanlardan (köleler ve cariyelerden) mükatebe yapmak isteyenlerle, eğer kendilerinde (hürriyete kavuşmalarında kendileri için) bir iyilik görüyorsanız, hemen mükatebe yapın. Allah'ın size vermiş olduğu malından siz de onlara verin. Dünya hayatının geçici menfaatlerini elde edeceksiniz diye, namuslu kalmak isteyen cariyelerinizi fuhşa zorlamayın. Kim onları zor altında bırakırsa, bilinmelidir ki, zorlanmalarından sonra Allah (onlar için) çok bağışlayıcı ve merhametlidir 24/33

   

AİLE GEÇİMSİZLİĞİ:

GEÇİMSİZLİĞİNDEN KORKTUĞUNUZ HANIMLAR

RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH’IN ADIYLA

 “…Fenalık ve geçimsizliklerinden korktuğunuz kadınlara gelince: Önce kendilerine öğüt verin, yataklarından ayrılın. Bunlar da fayda vermezse dövün. Eğer size itaat ederlerse kendilerini incitmeye başka bir bahane aramayın. Çünkü Allah çok yücedir, çok büyüktür.” 4/35

KOCANIN
GEÇİMSİZLİĞİNDE

RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH’IN ADIYLA

Eğer bir kadın kocasının geçimsizliğinden, yahut kendisinden yüz çevirmesinden endişe ederse, aralarında bir sulh yapmalarında, onlara bir günah yoktur. Sulh hep hayırlıdır. Zaten nefisler kıskançlığa hazırdır. Eğer iyi geçinir ve geçimsizlikten sakınırsanız, şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır. 4/128

ADİL OLMAYA
GAYRET ET

RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH’IN ADIYLA

  Kadınlarınız arasında her yönden adaletli davranmaya ne kadar uğraşsanız buna güç yetiremezsiniz. Bari birisine tamamen kapılıp da diğerini askıya alınmış gibi bırakmayın. Eğer arayı düzeltir ve haksızlıktan korunursanız, şüphesiz Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir. 4/129

ARABULUCU HAKEM TAYIN EDİN

RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH’IN ADIYLA

  Eğer karı-koca arasının açılmasından endişeye düşerseniz bir hakem erkeğin tarafından, bir hakem de kadının ailesinden kendilerine gönderin. Bu arabulucu hakemler gerçekten barıştırmak isterlerse, Allah karı-koca arasındaki dargınlık yerine geçim verir. Şüphesiz ki Allah hakkıyla bilendir, her şeyin aslından haberdardır. 4/35

İFTİRA

İFFETLİ KADIN VE ERKEKLERE İFTİRA

RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH’IN ADIYLA

Mümin erkeklere ve mümin kadınlara yapmadıkları bir şeyden dolayı eziyet edenler de bir iftira ve açık bir günah yüklenmişlerdir. 33/58

İFFETLİ
KADINLARA İFTİRA

RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH’IN ADIYLA

  Namuslu kadınlara zina isnadında bulunup, sonra (bunu ispat için) dört şahit getiremeyenlere seksener sopa vurun ve artık onların şahitliğini hiçbir zaman kabul etmeyin. Onlar tamamen günahkardırlar.24/4

  Ancak bundan sonra tevbe edip ıslah olanlar müstesnadır. Çünkü Allah çok bağışlayıcı ve merhametlidir.24/5

PEYGANBER HANIMINA İFTİRA

RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH’IN ADIYLA

  Ya Allah'ın size bol lütfu ve merhameti olmasaydı ve Allah tevbeleri kabul eden hüküm ve hikmet sahibi olmasaydı (haliniz nice olurdu.)? 24/10

  Haberiniz olsun ki (Muhammed'in eşine) bu ağır ifki (iftirayı) uyduranlar sizin içinizden bir gruptur. Bunu kendiniz için bir kötülük saymayın; aksine o, sizin için bir iyiliktir. Onlardan herbir kişiye, günah olarak ne işlemişse (onun karşılığı ceza) vardır. (Elebaşlılık yapan, bu yüzden de) bu günahın büyüğünü yüklenen kimse için de çok büyük bir azap vardır. 24/11

İFTİRADIR
DEMELERİ GEREKİR

RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH’IN ADIYLA

  Erkek ve kadın müminlerin, bu iftirayı işittiklerinde kendi vicdanları ile hüsnü zanda bulunup da, "bu apaçık bir iftiradır" demeleri gerekmez miydi? 24/12

İSPAT ETMELERİ
GEREKMEZ MİYDİ?

RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH’IN ADIYLA

   (Bu iddiayı ortaya atanların) da bu konuda dört şahit getirmeleri gerekmez miydi? Madem ki şahitler getirip ispat edemediler, öyle ise onlar Allah nezdinde yalancıların ta kendisidirler. 24/13

İFTİRAYI ÖNEMSİZ SANIYORSUNUZ

RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH’IN ADIYLA

  Eğer dünyada ve ahirette Allah'ın lütuf ve merhameti üstünüzde olmasaydı, size mutlaka büyük bir azab isabet ederdi.24/14

  Çünkü siz bu iftirayı, gelişi güzel birbirinizin ağzından alıyor ve hakkında bilgi sahibi olmadığınız (bu uydurma haberi) ağızlarınızda geveleyip duruyorsunuz. Bunun önemsiz olduğunu sanıyorsunuz. Halbuki bu, Allah katında çok büyük bir suçtur. 24/15

  Onu duyduğunuzda "Bunu konuşup yaymamız bize yakışmaz. Haşâ! Bu, çok büyük bir iftiradır..." demeli değil miydiniz? 24/16

  Eğer inanmış insanlarsanız, Allah, bir daha buna benzer tutumu tekrarlamaktan sizi sakındırıp uyarıyor.24/17

EŞİNE ZİNA İSNATIN DA
BULUNAN VE KENDİLERİNİ TEMİZE
ÇIKARMAK İÇİN YEMİN ETSİNLER

RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH’IN ADIYLA

  Eşlerine zina isnadında bulunup da kendilerinden başka şahitleri olmayanlara gelince, onların her birinin şahitliği kendisinin doğru söyleyenlerden olduğuna dair dört defa Allah adına yemin ederek şahitlik etmesidir.24/6

  Beşinci defa da, eğer yalan söyleyenlerden ise, Allah'ın lanetinin kendi üzerine olmasını dilemesidir.24/7

  Kadının, kocasının yalan söyleyenlerden olduğuna dair dört defa Allah adına yemin ve şahitlik etmesi,24/8

  Beşinci defa da, eğer (kocası) doğru söyleyenlerden ise, Allah'ın gazabının kendi üzerine olmasını dilemesi kendisinden cezayı kaldırır 24/9

İFTİRA EDEN
LANETLENİR

RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH’IN ADIYLA

  Namuslu, kötülüklerden habersiz mümin kadınlara zina isnadında bulunanlar, dünya ve ahirette lanetlenmişlerdir. Onlar için çok büyük bir azab vardır. 24/23

  O gün dilleri, elleri ve ayakları, yapmış olduklarından dolayı aleyhlerinde şahitlik edecektir. 24/24

  O gün Allah onlara gerçek cezalarını tastamam verecek ve onlar Allah'ın gerçek olduğunu anlayacaklar.24/25

EVLİLİKTE YASAK İLİŞKİ ZİNA

MÜMİNLERE
ZİNA HARAMDIR

RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH’IN ADIYLA

Zina eden erkek, zina eden veya müşrik olan bir kadından başkası ile evlenemez; zina eden bir kadınla da ancak zina eden veya müşrik olan erkek evlenebilir. Bu, müminlere haram kılınmıştır. 24/3

ŞEYTANIN ADIMLARINI
TAKİP ETMEYİN

RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH’IN ADIYLA

  Ve Allah âyetlerini size açıklıyor. Allah, (işin iç yüzünü) çok iyi bilir, tam bir hüküm ve hikmet sahibidir.24/18

  İnananlar arasında kötü söz ve davranışın yayılmasını arzulayan kimseler için dünyada da, ahirette de acı veren bir azab vardır. (Her şeyi) Allah bilir; siz bilmezsiniz.24/19

  Ya sizin üstünüze Allah'ın lütuf ve merhameti olmasaydı; Allah çok şefkatli ve merhametli olmasaydı (haliniz nice olurdu)? 24/20

  Ey iman edenler! Şeytanın adımlarını takip etmeyin. Kim şeytanın adımlarını takip ederse, şunu bilsin ki o, edepsizlikleri ve kötülüğü emreder. Eğer üstünüzde Allah'ın lütuf ve merhameti olmasaydı, içinizden hiçbir kimse temize çıkmazdı. Fakat Allah, dilediğini arındırır. Allah işitir ve bilir.24/21

EŞCİNSELLER

RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH’IN ADIYLA

  Kadınlarınızdan zina edenlere karşı, içinizden dört şahit getirin. Eğer onlar, şahitlik yaparlarsa, bu kadınları, ölüm alıp götürünceye kadar veya Allah onlara bir çıkış yolu açıncaya kadar evlerde hapsedin. 4/15

   Sizlerden zina edenlerin her ikisine de eziyet edin. Eğer onlar tevbe edip kendilerini ıslah ederlerse onlardan vazgeçin. Çünkü Allah tevbeleri kabul eden ve çok merhamet edendir.4/16

ZİNAYI
CEZALANDIRMA

RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH’IN ADIYLA

Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüz sopa vurun; Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız, Allah dini(ni tatbik) hususunda sizi sakın acıma duygusu kaplamasın! Müminlerden bir grup da onlara uygulanan cezaya şahit olsun. 24/2

ZİNA EDEN ERKEK VE KADINLAR

RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH’IN ADIYLA

  Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüz sopa vurun; Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız, Allah dini(ni tatbik) hususunda sizi sakın acıma duygusu kaplamasın! Müminlerden bir grup da onlara uygulanan cezaya şahit olsun. 24/2

  Zina eden erkek, zina eden veya müşrik olan bir kadından başkası ile evlenemez; zina eden bir kadınla da ancak zina eden veya müşrik olan erkek evlenebilir. Bu, müminlere haram kılınmıştır.24/3

ALLAH TEVBENİZİ KABUL ETMEK İSTİYOR

RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH’IN ADIYLA

  Allah, sizlere bilmediklerinizi bildirmek, sizden öncekilerin yollarını size göstermek ve tevbenizi kabul etmek istiyor. Allah, her şeyi çok iyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. 4/26

ŞEHVETLERİNE UYANLAR SİZİN SAPMANIZI İSTİYOR

RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH’IN ADIYLA

  Allah sizin tevbenizi kabul etmek istiyor. Halbuki şehvetlerine uyanlar ise, sizin doğru yoldan büyük bir meyl ile sapmanızı istiyorlar. 4/27

İNSAN SABIR VE TAHAMMÜLDE ZAYIF YARATILMIŞTIR

RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH’IN ADIYLA

Allah, din hususundaki ağır teklifleri sizden hafifletmek istiyor. Çünkü insan sabır ve tahammül bakımından zayıf yaratılmıştır. 4/28



5270 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın