ALLAH'IN (C.C.) 99 İSMİRAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH’IN ADIYLA “O Allah ki O'ndan başka ilah yoktur. Gaybı da, müşahede edebileni de bilendir. Rahman, Rahim olan O'dur. O Allah ki, O'ndan başka ilah yoktur. Melik'tir; Kuddus'tür; Selam'dır; Mümin'dir; Müheymin'dir; Aziz'dir; Cebbar'dır; Mütekebbir'dir. Allah (müşriklerin) şirk koştuklarından çok yücedir. O Allah ki, yaratandır, (en güzel biçimde) kusursuzca var edendir, 'şekil ve suret' verendir. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O'nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakimdir.” (Haşr Suresi, 22-24 “Oysa en güzel isimler Allah'ındır. Bundan dolayı Allah'a onlarla dua edin. Onun isimlerinde sapıklık eden mülhidleri (inkârcıları) terkedin. Onlar yakında yaptıklarının cezasını çekecekler.” 7/180 “Haccınızı yerine getirdiğinizde, atalarınızı andığınız, hatta daha kuvvetli bir anışla Allah’ı zikredin…”2/200 “O halde Beni anın, Ben de sizi anayım. Bana şükredin, küfretmeyin.”2/152 “Onlar ki ayakta, oturarak ve yanları üzerinde iken hep Allah'ı hatırlayıp anarlar, göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde inceden inceye düşünürler." (Al-i İmran: 3/191) “…Allah'ı durmaksızın çokça anan erkek ve kadınlar var ya, işte onlara Allah bağışlanma ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır." (Ahzab: 33/35) “Alçak gönüllülükle, korku ve duyarlılık içinde, sesini yükseltmeden sabah akşam Rabbini an ve sakın umursamaz kimselerden olma." (A'raf: 7/205) “Sabah akşam demeden, kendi içinden, korkarak ve yalvararak, alçak sesle Rabbini an ve gafillerden olma. Zira Rabbinin katında olanlar, Allah'a kulluk etmekten asla kibirlenmezler, O'nu tenzih eder, şanını ulularlar ve yalnızca O'na secde ederler.”7/205-206 PEYGANBER EFENDİMİZ S.A.V. BUYURDULAR “Allah c.c. Şöyle buyurmuştur; Ben kulumun Beni sandığı gibiyim ve Bana dua ettiği zaman onunlayım. Kim Beni kendi nefsinde zikrederse (anarsa), Ben de onu kendi nefsimde anarım. Kim Beni kalabalıkta zikrederse, Ben de onu, ondan daha hayırlı bir kalabalıkta zikrederim.”(Müslim) “Allah’ı zikredenle zikretmeyen, diri ve ölü gibidir.”(Buhari-Davut) Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ashâbına: – “Size en hayırlı, Allah katında en değerli, derecenizi en fazla yükseltecek, sizin için sadaka olarak altın ve gümüş dağıtmaktan daha kazançlı, düşmanla karşılaşıp da sizin onların boynunu vurmanızdan, onların da sizi öldürmesinden daha çok sevap getirecek amelin ne olduğunu haber vereyim mi?” diye sordu. Onlar da: – Evet, söyle dediler. Resûl–i Ekrem de: – “Allah Teâlâ’yı zikretmektir” buyurdu. - ESMA-ÜL HÜSNA: “EN GÜZEL İSİMLER ALLAH’INDIR”
PEYGANBER (S.A.V.) EFENDİMİZ BUYURUYORLAR: “ALLAH’I TEALANIN 99 İSMİ VARDIR. O İSİMLERİ KİM EZBERLERSE CENNETE GİDER. ŞÜPHESİZ ALLAH TEKTİR VE TEK OLMAYI SEVER” 1-"Allah": Bütün isimlerin cemidir. "En güzel isimler Allah'ındır. Öyleyse ona, en güzel isimlerle dua edin. O, kendisinden başka ilah olmayan Allah'tır." (Araf:180 2-"er-Rahman": Esirgeyici, bütün mahlûkatına rahmetiyle muamele eden(dünyada) "De ki: Allah diye çağırın, "Rahman" diye çağırın, ne ile çağırırsanız çağırın; sonunda en güzel isimler O'nundur..." (İsra: 110) 3-"er-Rahim": Bağışlayıcı, sevdiklerine ve müminlere merhamet eden(ahirette)Esma-ül Hüsna ve anlamları "İlahınız bir tek Allah'tır. O'ndan başka ilah yoktur. O Rahmandır, Rahimdir." (Bakara: 163) 4-"el-Melik": Mülkün sahibi, mülk ve saltanatı devamlı olan. " De ki: İnsanların Rabbine sığınırım. İnsanların malikine, insanlarına (gerçek) ilahına." (Nas: 1-3) 5-"el-Kuddüs": Her türlü eksiklik ve ayıplardan münezzeh olan. “O Allah ki; O'ndan başka ilah yoktur. Melik'tir, Kuddüs'tür, Selam'dır, Mü'min'dir, Müheymin'dir, Aziz'dir, Cebbar'dır, Mütekebbir'dir. Allah (müşriklerin) şirk koştuklarından çok yücedir. (Haşr : 23) 6-"el-Selam": Her çeşit afet ve kederlerden emin olan “O, kendisinden başka tanrı olmayan, hükümran, çok kutsal; esenlik veren, güvenlik veren, görüp gözeten, güçlü, buyruğunu herşeye geçiren, ulu olan, Allah'tır. Allah onların koştukları eşlerden (ortaklardan) münezzehtir.” Haşr 59/23. “Sizde olanlar tükenir ama, Allah katında olanlar sonsuzdur, tükenmez. Sabredenlere ecirlerini, yaptıklarından daha güzeli ile ödeyeceğiz.” Nahl 16/96. 7-"el-Mü'min": Kullarına emniyet verenKendinin ve peygamberlerinin doğruluğunu ortaya koyan, kullarına yaptığı vadinde sadık " O Allah ki; O'ndan başka ilah yoktur. Melik'tir, Kuddüs'tür, Selam'dır, Mü'min'dir, Müheymin'dir, Aziz'dir, Cebbar'dır, Mütekebbir'dir. Allah (müşriklerin) şirk koştuklarından çok yücedir. (Haşr : 23) 8-"el-Müheymin" Saltanatı hakkında dilediği gibi tasarruf eden,her şeyi gözetip koruyan " O Allah ki, O'ndan başka ilah yoktur. Melik'tir, Kuddüs'tür, Selam'dır, Mü'min'dir, Müheymin'dir, Aziz'dir, Cebbar'dır, Mütekebbir'dir. Allah (müşriklerin) şirk koştuklarından çok yücedir." (Haşr: 23) 9-"el-Aziz": İzzet sahibi, mağlup edilmesi imkânsız olan, her şeye galip olan "Allah'ı sakın elçilerine verdiği sözden dönen sanma. Gerçekten Allah azizdir, intikam sahibidir." (İbrahim: 47) 10-"el-Cabbar": Azamet ve kudret sahibi, istediğini mutlak yapan, dilediğine muktedir olan " O Allah ki, O'ndan başka ilah yoktur. Melik'tir, Kuddüs'tür; Selam'dır; Mü'min'dir; Müheymin'dir; Aziz'dir; Cebbar'dır; Mütekebbir'dir. Allah (müşriklerin) şirk koştuklarından pek yücedir." (Haşr: 23) 11-"el-Mütekebbir": Ululuk sahibi,her şeyde ve her hadisede büyüklüğünü gösteren” “İbrahim: "Rabbim! Ölüleri nasıl dirilttiğini bana göster" dediğinde, "İnanmıyor musun?" deyince de, "Hayır öyle değil, fakat kalbim iyice kansın" demişti. "Öyleyse dört çeşit kuş al, onları kendine alıştır, sonra onları parçalayıp her dağın üzerine bir parça koy, sonra onları çağır; koşarak sana gelirler. O halde Allah'ın güçlü ve Hakim olduğunu bil" demişti.* Bakara Ayet 260. 12-"el-Halik":Her şeyin varlığını ve gecireceği halleri takdir eden, yaratan, yoktan vareden büyüklükte eşi olmayan " Şu anda bilemeyeceğiniz daha nice şeylerin hepsini O yaratır." (Nahl: 8) 13-"el-Bari": Her şeyin aza ve cihazını birbirine uygun yaratan. " O Allah ki, yaratandır, (en güzel biçimde) kusursuzca var edendir, şekil ve suret verendir. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O'nun şanını yüceltmektedir. O galip olan, her şeyi hikmeti uyarınca yapandır." (Haşr: 24) 14-"el-Musavvir": Tasvir eden, her şeye bir şekil ve hususiyet veren " O Allah ki, yaratandır, (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir, "şekil ve suret" verendir. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O'nu tespih etmektedir. O, Aziz, Hakim'dir." (Haşr: 24) 15-"el-Gaffar": Kullarının günahını örten, magfireti çok, günahları bağışlayıcı. " Allah'tan mağfiret isteyin. Çünkü Allah affedici ve esirgeyicidir." (Bakara: 199) 16-"el-Kahhar": Her şeye, her istediğini yapacak surette, galip ve hâkim “O, kullarının üstünde yegane tasarruf sahibidir. Hakim'dir, haberdardır.” . Enam 6/18 “O gün onlar meydana çıkarlar; onların hiçbir şeyi Allah'a gizli kalmaz. "Bugün hükümranlık kimindir?" denir; hepsi: "Gücü herşeye yeten tek Allah'ındır" derler.” Mümin 40/16. 17-"el-Vahhab": Çok fazla ihsan eden, çeşit çeşit nimetleri daima bağışlayan “Yoksa, güçlü ve çok ihsan sahibi olan Rabbinin rahmet hazineleri onların yanında mıdır?” Sad 38/9. “Süleyman: "Rabbim! Beni bağışla, bana benden sonra kimsenin ulaşamayacağı bir hükümranlık ver; Sen şüphesiz, daima bağışta bulunansın" dedi.” Sad 38/35. 18-"el-Rezzak": Bütün mahlûkatın rızkını veren ve ihtiyacını karşılayan “Şüphesiz rızıklandıran da, güç ve kuvvet sahibi olan da Allah'tır.” Zariyat 51/58 “Allah size verdiği rızkı kesiverirse, size rızık verecek başka kim vardır? Hayır; onlar, azgınlık ve nefrette direnmektedirler.” Mülk 67/21. 19-"el-Fettah": Her türlü müşkülleri açan ve kolaylaştıran, darlıktan kurtaran."Sonunda, üzerlerine azabı şiddetli olan bir kapı açtığımızda, onlar bunun içinde şaşkına dönüp umutlarını kaybettiler." (Müminun: 77) 20-"el-Alim": Her şeyi en ince noktasına kadar bilen, ilmi ebedi ve ezeli olan "Doğu da Allah'ındır, batı da, her nereye dönerseniz Allah'ın kıblesi orasıdır. Şüphesiz ki Allah kuşatandır, bilendir." (Bakara: 115) 21-"el-Kabıt" Dilediğine darlık veren, sıkan, daraltan. “Allah'a, kat kat karşılığını arttıracağı güzel bir ödünç takdiminde kim bulunur? Allah hem darlaştırır, hem bollaştırır; O'na döneceksiniz.” Bakara 2/245. 22-"el-Basit" Dilediğine bolluk veren, açan, genişleten “Allah'a karşılığını çok artırma ile kat kat arttıracağı güzel bir borcu verecek olan kimdir? Allah, daraltır ve genişletir ve siz O'na döndürüleceksiniz." (Bakara: 245) 23-"el-Hafıd": Yukarıdan aşağıya indiren, alçaltan, dereceleri düşüren " Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah (c.c)' ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. ( Ve derler ki: ) "Rabbimiz (c.c), Sen (c.c) bunu boşuna yaratmadın. Sen (c.c) pek yücesin, bizi ateşin azabından koru. Rabbimiz (c.c), şüphesiz Sen (c.c) kimi ateşe sokarsan, artık onu "hor ve aşağılık" kılmışsındır; zulmedenlerin yardımcıları yoktur." (Al-i İmran Suresi: 191- 192) 24-"el-Rafi": Yukarı kaldıran, yükselten, dereceleri yükselten “Kitap'da İdris'i de zikret, çünkü o dosdoğru bir peygamberdi. Biz onu yüce bir yere yükselttik.” Meryem 19/56-57. “Bu, İbrahim'e, milletine karşı verdiğimiz hüccetimizdir. Dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Doğrusu Rabbin Hakim'dir, Bilen'dir.”Enam 6/83. 25-"el-Muiz": İzzet veren, aziz kılan " (Resulüm!) De ki: Mülkün gerçek sahibi olan Allah'ım! Sen mülkü dilediğine verirsin ve mülkü dilediğinden geri alırsın. Dilediğini yüceltir, dilediğini de alçaltırsın. Her türlü iyilik senin elindedir. Gerçekten Sen her şeye kadirsin." (Al-i İmran: 26) 26-"el-Müzil": Zillete düşüren,hor ve hakir eden “Kendilerini temize çıkaranları görmedin mi? Allah dilediğini temize çıkarır ve kendilerine kıl kadar haksızlık yapmaz. Nisa 4/49 “Senin gönlünü açmadık mı? Belini büken yükünü üzerinden almadık mı? Senin şanını yükseltmedik mi? İnşirah 94/1-4. 27-"el-Semi": Her şeyi işiten, kullarının niyazını kabul eden” Allah'ın ayetleri üzerinde kendilerine gelen bir delil olmadan tartışanların gönüllerinde, ulaşamayacakları bir büyüklenme vardır. Sen Allah'a sığın. O şüphesiz işitendir, görendir.” Mümin 40/56., “Peygamber: "Benim Rabbim gökte ve yerde söyleneni bilir. O, işitendir, bilendir" dedi.” Enbiya 21/4. 28-"el-Basir":Her şeyi gören “Onlar üstlerinde dizi dizi kanat açıp kapayarak uçan kuşları görmüyorlar mı? Onlara Rahman (olan Allah)'dan başkası (boşlukta) tutmuyor. Şüphesiz O her şeyi hakkıyla görendir." (Mülk: 19) 29-"el-Hakem": Hikmet sahibi olan,yaptığı her işte hikmeti gözeten,hükmeden "Allah'tan başka hakem mi arayayım? Oysa O, size Kitabı açıklanmış olarak indirmiştir... Şu halde sakın kuşkuya kapılanlardan olma." (Enam: 114) 30-"el-Adl" Son derece adaletli olan “Ey İnananlar! Allah için adaleti ayakta tutup gözeten şahidler olun. Bir topluluğa olan öfkeniz sizi adaletsizliğe sürüklemesin; adil olun; bu, Allah'a karşı gelmekten sakınmaya daha yakındır. Allah'tan sakının, doğrusu Allah işlediklerinizden Haberdar'dır.”Maide 5/8 31-"el-Latif": En ince işlerin bütün inceliklerini bilen,lütuf ve ihsan sahibi olan " Gözleri O'nu idrak edemez: O ise bütün gözleri idrak eder. O latif olandır, haberdar olandır." (Enam: 103) 32-"el-Habir": Her şeyi iç yüzünden,gizli tarafından haberdar olan " Ey iman edenler, Allah'tan korkun. Herkes yarın için neyi takdim ettiğine baksın. Allah'tan korkun. Hiç şüphesiz Allah, yaptıklarından haberdardır." (Haşr: 18) 33-"el-Halim": Yumuşak davranan,Hilmi çok olan "Yedi gök ve bunların içindekiler O'nu tespih eder; O'nu övgü ile tespih etmeyen hiçbir şey yoktur, ancak siz onların tespihlerini kavramıyorsunuz. Şüphesiz O, Halim olandır. Bağışlayandır." (İsra: 44) 34-"el-Azim": Pek azametli olan,yüce " Göklerde ve yerde olanlar O'nundur. O yücedir, büyüktür." (Şura: 4) 35-"el-Gafur": Çok bağışlayan, mağfireti çok "O ki, hanginizin daha güzel davranacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratmıştır. O mutlak galiptir, çok bağışlayacağıdır." (Mülk: 2) 36-"el-Şekur": Kendini rızası için yapılan amelleri daha ziyadesi ile karşılayan “Rabbiniz: "Şükrederseniz and olsun ki, size karşılığını artıracağım; nankörlük ederseniz bilin ki azabım pek çetindir" diye bildirmişti.” 14/7. “Allah şüphesiz zerre kadar haksızlık yapmaz, zerre kadar iyilik olsa onu kat kat arttırır ve yapana büyük ecir verir.*” 4/40. “Eğer Allah'a güzel bir ödünç takdiminde bulunursanız, onu sizin için kat kat yapar ve sizi bağışlar; Allah, şükrün karşılığını verendir; Halim'dir.” 64/17. 37-"el-Aliyy": Çok yüce. "... Dilediği kadarının dışında O'nun ilminden hiçbir şeyi kavrayıp kuşatamazlar. O'nun kürsüsü, bütün gökleri ve yeri kaplayıp kuşatmıştır. Onların korunması O'na güç gelmez. O, pek yücedir, pek büyüktür." (Bakara: 255) 38-"el-Kebir": Pek büyük " O; gaybı da, müşahede edileni de bilendir. Pek büyüktür, yücedir." (Rad: 9) 39-"el-Hafız": Yapılan işleri bütün tavsilatıyla hıfzeden,her şeyi afat ve beladan koruyan " Buna rağmen yüz çevirirseniz, artık size kendisiyle gönderdiğim şeyi teklif ettim. Rabbim de sizden başka bir kavmi yeriniz geçirir. Siz O'na hiçbir şeyle zarar veremezsiniz. Doğrusu benim Rabbim, her şeyi gözetleyip koruyandır." (Hud: 57) 40-"el-Mukit": Bilen, tayin edenHer yaraşılmışın rızkını veren "Kim iyi bir işe aracılık ederse onun da işten bir nasibi olur. Kim kötü bir işe aracılık ederse onun da ondan bir payı olur. Allah her şeyin karşılığını gözetip verendir." (Nisa: 85) 41-"el-Hasib": Herkesin hayatı boyunca yaptıklarının bütün teferruatıyla hesabını iyi bilen Mahlûkatına kâfi olan " Ki onlar (o peygamberler) Allah'ın risale tini tebliğ edenler, O'ndan içleri titreyerek- korkanlar ve Allah'ın dışında hiç kimseden korkmayanlardır. Hesap görücü olarak Allah yeter." (Ahzab: 39) 42-"el-Celil": Azamet sahibi olan, ululuk sahibi olan " Büyüklük ve ikram sahibi Rabbinin adı yücelerden yücedir." ( Rahman: 78) 43-"el-Kerim": Çok ikram edici. "... kim şükrederse, artık o kendisi için şükretmiştir, kim nankörlük ederse, gerçekten benim Rabbim Gani (hiçbir şeye ve kimseye ihtiyacı olmayan) dir. Kerim olandır. ( Neml: 40) 44-"el-Rakib" Bütün varlıklar ve bütün işler murakabesi altında bulunan “Ey İnsanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan, ondan eşini var eden ve ikisinden pek çok erkek ve kadın meydana getiren Rabb'inize hürmetsizlikten sakının. Kendisi adına birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'ın ve akrabanın haklarına riayetsizlikten de sakının. Allah şüphesiz hepinizi görüp gözetmektedir.” 4/1. “Bundan sonra sana hiçbir kadın, cariyelerin bir yana, güzellikleri ne kadar hoşuna giderse gitsin, hiçbirini boşayıp başka bir eşle değiştirmen helal değildir. Allah her şeyi gözetmektedir.*” 33/52. 45-"el-Mucib" Kendine yalvaranların isteklerini veren, duaları kabul eden " Kulların Beni sana soracak olursa, muhakkak ki Ben (onlara) pek yakınım. Bana dua ettiği zaman dua edenin duasına cevap veririm..." (Bakara: 156) 46-"el-Vasi": Lütfu bol olan “Ey İnananlar! Aranızda dininden kim dönerse bilsin ki, Allah, sevdiği ve onların O'nu sevdiği, inananlara karşı alçak gönüllü, inkarcılara karşı güçlü, Allah yolunda cihad eden, yerenin yermesinden korkmayan bir millet getirir. Bu, Allah'ın dilediğine verdiği bol nimetidir. Allah her şeyi kaplar ve bilir.” 5/54. “De ki: "Doğrusu bol nimet Allah'ın elindedir, onu dilediğine verir. Allah'ın fazlı her şeyi kaplar, O her şeyi bilir".3/73 “Bunlar: "Allah'ın Peygamberinin yanında bulunanlara bir şey vermeyin de dağılıp gitsinler" diyen kimselerdir. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır, ama ikiyüzlüler bu gerçeği anlamazlar.” 63/7.” 47-"el-Hakim": Emirleri, kelamı ve bütün işleri hikmetli, hikmet sahibi olan " O Allah ki, yaratandır (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir, ‘şekil ve suret' verendir. En güzel isimler O'nundur. Göklerde ve yerde olanların tümü O'nu tespih etmektedir. O, Aziz, Hakim'dir" (Haşir: 24) 48-"el-Vehud": İyi kullarını seven, rızasına indiren ve sevilmeye layık olan “Yüce arşın sahibi, çok seven, bağışlayan O'dur.” 85/14-15 "Rabbinizden mağfiret dileyin; O'na tevbe edin; doğrusu Rabbim merhamet eder ve çok sever." . 11/90. 49-"el-Mecid" Şanı, şerefi çok üstün olan " Arşın sahibidir, Mecid'dir." (Buruc: 15) 50-"el-Bais" Ölüleri dirilten, kabirlerden çıkaran " Nasıl oluyor da Allah'ı inkar ediyorsunuz? Oysa ölü iken sizi O diriltti, sonra sizi yine öldürecek, yine diriltecektir ve sonra O'na döndürüleceksiniz." ( Bakara: 28) 51-"el-Şehid" Her zaman ve her yerde hazır ve nazır olan : De ki: "Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. Doğrusu O, kullarını görür, haberdardır." 17/96. “Allah onların hepsini dirilttiği gün, kendilerine işlediklerini haber verir; Allah onları bir bir saymıştır, fakat kendileri unutmuşlardır. Allah her şeye şahiddir.*” 58/6. 52-"el-Hakk": Vacib'ul vücut olan, varlıgı hiç değişmeden duran "İşte böyle; şüphesiz Allah, O Hak olandır ve şüphesiz O'nun dışında taptıkları ise batıldır. Şüphesiz Allah, yücedir, büyüktür." (Lokman: 30) 53-"el-Vekil": Tevekkül sahiplerinin işini düzeltip onlardan daha iyi temin eden “İnsanlar onlara: "Düşmanınız olan insanlar size karşı bir ordu topladılar, onlardan korkun" dediler. Bu, onların imanını artırdı da: "Allah bize yeter. O ne güzel Vekil'dir" dediler.” 3/173. “İyilik yaparak kendini Allah'a veren kimse, şüphesiz en sağlam kulpa sarılmış olur. İşlerin sonucu Allah'a aittir.” 31/22. 54-"el-Kaviyy": Pek kuvvetli “Firavun taifesi ve onlardan öncekilerin gidişi gibi, Allah'ın ayetlerini yalanladılar da Allah onları günahlarından ötürü yoketti. Allah kuvvetlidir, cezalandırması şiddetlidir.” 8/52. “Bu, kendilerine açık belgelerle gelen peygamberlerini inkar etmelerinden ötürüdür. Allah da onları bunun için yakalamıştır. Doğrusu O, kuvvetlidir, cezalandırması da şiddetlidir.” 40/22. 55-"el-Metin": Pek güclü " Hiç şüphesiz, rızık veren O, metin kuvvet sahibi olan Allah'tır." (Zariyat: 58) 56-"el-Veliyy" Seckin kullarının dostu “Allah, düşmanlarınızı çok iyi bilir. Allah size dost olarak da yeter, yardımcı olarak da yeter.” 4/45 “Sizden iki takım bozulup geri çekilmek üzere idi; oysa Allah onların dostu idi, inananlar yalnız Allah'a güvensinler.” 3/122. “Allah inananların dostudur, onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. İnkar edenlerin ise dostları tağuttur. Onları aydınlıktan karanlıklara sürüklerler. İşte onlar cehennemliklerdir, onlar orada temelli kalacaklardır.*” 2/257. 57-"el-Hamid": Ancak kendine hamd edilen, bütün varlığın diliyle övülen "Ve onlar sözün en güzeline yöneltilmişler, (Hamid) övgüye layık olan Allah'ın yoluna iletilmişlerdir." (Hacc: 24) 58-"el-Muhsin": Namütenahi de olsa, bir bir her şeyin sayısını bilen " Andolsun, onların tümünü kuşatmış ve onları sayı olarak saymış bulunmaktadır." (Meryem: 94) 59-"el-Mubdi": Mahlûkatı maddesiz ve örneksiz olarak baştan yaratan " O (Allah) ki, yarattığı her şeyi güzel yapmış ve ilk başta insanı çamurdan yaratmıştır." (Yunus: 4) 60-"el-Muid": Yaratılmışları yok ettikten sonra tekrar yaratan " Şu çürümüş zerresi bile kalmamış olan kemikleri kim diriltebilir. Onları ilkin yaratan tekrar diriltir." (Yasin: 78-79) 61-"el-Muhyi": İhya eden, dirilten, can bağışlayan, sağlık veren " O, diriltir ve öldürür. Ve O'na döndürüleceksiniz." (Yunus: 56) 62-"el-Mümit": Canlı, bir mahlûkatın ölümünü yaratan, öldüren. " Hâlbuki hayatı veren Allah, ölümü veren de ve Allah her ne yaparsınız görüp duruyor." (Bakara: 256) 63-"el-Hayy" Diri, tam ve mükemmel manasıyla hayat sahibi " Sen, asla ölmeyen ve daima diri olan (Allah)a tevekkül et ve O'nu hamd ile tespih et. Kullarının günahlarından O'nun haberdar olması yeter." (Furkan: 58) 64-"el-Kayyum": Yarattıklarının işini çeviren her işleneni bilen, evveli olmayan “Allah, Ondan başka tanrı olmayan, diri, her an yaratıklarını gözetip durandır.” 3/2. “Doğrusu, zeval bulmasın diye gökleri ve yeri tutan Allah'tır. Eğer onlar zevale uğrarsa O'ndan başka, and olsun ki onları kimse tutamaz. O, şüphesiz Halim'dir, bağışlayandır.” 35/41. And olsun ki insanı Biz yarattık; nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz; Biz ona şah damarından daha yakınız. 50/16. 65-"el-Vacid" istediğini, istediği vakit bulan And olsun ki onların adedini bilmiş ve teker teker saymıştır. 19/94. Yaratan bilmez olur mu? O, Latif'tir, haberdardır.* 67/14. Allah onların hepsini dirilttiği gün, kendilerine işlediklerini haber verir; Allah onları bir bir saymıştır, fakat kendileri unutmuşlardır. Allah her şeye şahiddir.* 58/6. 66-"el-Macid" Kadri ve şanı büyük, kerem ve müsemahası bol "Elbette, Rabbimizin şanı yücedir. O, ne bir eş edinmiştir, ne de bir çocuk." ( Cin: 3) 67-"el-Vahid": TekZatında, sıfatlarında, isimlerinde, efailinde ortağı ve benzeri olmayan: Ey insanlar! Bir misal verilmektedir, şimdi onu dinleyin: Sizlerin Allah'ı bırakıp taptıklarınız bir araya gelseler, bir sinek bile yaratamıyacaklardır. Sinek onlardan bir şey kapsa, onu kurtaramazlar; isteyen de, istenen de aciz! 22/73. De ki: "Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?", "Allah'tır" de. "Onu bırakıp, kendilerine bir fayda ve zararı olmayan dostlar mı edindiniz?" de. "Kör ile gören bir olur mu? Veya karanlıkla aydınlık bir midir?" de. Yoksa Allah'a, Allah gibi yaratması olan ortaklar buldular da, yaratmaları birbirine mi benzettiler? De ki: "Her şeyi yaratan Allah'tır. O, her şeye üstün gelen tek Tanrı'dır." 13/16. 68-"el-Samed": Her şey O na muhtac,fakat O hiç birşeye muhtac degil “Allah her şeyden müstağni ve her şey O'na muhtaçtır.” 112/2. Onlar, inananları bırakıp da kafirleri dost edinirler; onların tarafında bir şeref ve kudret mi arıyorlar? Doğrusu kudret bütün olarak Allah'ındır. 4/139. De ki: "Allah sizi ondan ve her sıkıntıdan kurtarır, sonra da O'na ortak koşarsınız." 6/64. 69-"el-Kadir":istediğini, istediği gibi yaratmaya muktedir olan Doğuların ve batıların Rabbine yemin ederim ki, onların yerine daha iyilerini getirmeğe Bizim gücümüz yeter ve kimse de önümüze geçemez. 70/40-41. 70-"el-Mukdedir": kuvvet ve kudret sahipleri üzerinde dilediği gibi tasarruf eden " Allah her şeyin üzerinde güç yetirendir." (Kehf: 45) 71-"el-Mukaddim": İstediğini öne getiren, öne alan " Eğer Allah, insanlara zulümleri nedeniyle sorguya çekecek olsaydı, onun üstünde (yeryüzünde) canlılardan hiçbir şey bırakmazdı, ancak onları adı konulmuş bir süreye kadar ertelemektedir. Onların ecelleri gelince ne bir saat ertelenebilirler, ne de öne alınabilirler." (Nahl: 61) 72-"el-Muahhir" İstediğini geri koyan,arkaya bırakan " Eğer Allah, insanları zulümleri nedeniyle sorguya çekecek olsaydı, onun üstünde (yeryüzünde) canlılardan hiçbir şey bırakmazdı; ancak onları adı konulmuş bir süreye kadar ertelemektedir. Onların ecelleri gelince ne bir saat ertelenebilirler, ne de öne alınabilirler." (Nahl: 61) 73-"el-Evvel": Her şeyden önce var olan"O; "Evvel"dir, Ahirdir, Zahirdir, Batındır. O, her şeyi bilendir" (Hadid: 3) 74-"el-Ahir": Her şey helak olduktan sonra geri kalan"Yer üzerindeki her şey yok olucudur; Celal ve ikram sahibi olan Rabbinin (yüzü) kendisi baki kalacaktır." (Rahman: 26) 75-"el-Zahir": Varlığı sayısız delillerle açık olan “O her şeyden öncedir; kendisinden sonraya hiçbir şeyin kalmayacağı son'dur; varlığı aşikardır; gerçek mahiyeti insan için gizlidir. O her şeyi bilir.” 57/3. “Üzerlerinde kanat çırpan dizi dizi kuşları görmezler mi? Onları havada Rahman olan Allah'tan başkası tutmuyor; doğrusu, O, herşeyi görendir.” 67/19. “Ey insanlar! Allah'ın size olan nimetini anın; sizi gökten ve yerden rızıklandıran Allah'tan başka bir yaratan var mıdır? O'ndan başka tanrı yoktur. Nasıl aldatılıp da döndürülürsünüz?” 35/3. 76-"el-Batın": Akılların idrak edemeyecegi yüceliği gizli olan"O, Evveldir, Ahirdir, Zahirdir, Batındır. O her şeyi bilendir." (Hadid: 3) 77-"el-Vali": Bu muazzam kainatı ve bütün hadisatı tek başina idare eden: “Doğrusu sizin Rabbiniz gökleri ve yeri altı günde yaratıp sonra arşa hükmeden, işi düzenleyen Allah'tır, izni olmadan kimse şefaat edemez. İşte Rabbiniz olan Allah budur. O'na kulluk edin. Nasihat dinlemez misiniz?” 10/3 ”Doğrusu, zeval bulmasın diye gökleri ve yeri tutan Allah'tır. Eğer onlar zevale uğrarsa O'ndan başka, and olsun ki onları kimse tutamaz. O, şüphesiz Halim'dir, bağışlayandır.” 35/41. “Rableri onlara katından bir rahmet, hoşnutluk ve içinde tükenmez nimetler bulunan cennetleri müjdeler. Doğrusu büyük ecir Allah katındadır. 9/21-22.” 78-"el-Müteali": Aklın mümkün gördüğü her şeyden,her halden pek yüce olan " Hak olan, biricik hükümdar olan Allah yücedir. O'nun vahyi sana gelip tamamlamadan evveli Kur'an'ı (okumada) acele etme ve de ki: "Rabbim ilmimi artır" (Taha: 134) 79-"el-Berr": Kullarına iyilik ve ihsanı,nimetleri bol olan"... gerçekten O, iyiliği bol ve esirgemesi çok olanın ta kendisidir." (Tur: 28) 80-"el-Tevvab": Tevbeleri kabul edip günahları bağışlayan “Ben, tevbeleri daima kabul ve merhamet edenim.”Bakara 160, “De ki: "Ey kendilerine kötülük edip aşırı giden kullarım! Allah'ın rahmetinden umudunuzu kesmeyin. Doğrusu Allah günahların hepsini bağışlar. Çünkü O, bağışlayandır, merhametlidir." 39/53. “Allah kötülüğü bilmeyerek yapıp da, hemen tevbe edenlerin tevbesini kabul etmeyi üzerine almıştır. Allah işte onların tevbesini kabul eder. Allah Bilen'dir, Hakim olandır.” 4/17. 81-"el-Muntekım" Günahkarlara,adaletiyle,müstahak oldukları cezayı veren. "Büyük bir şekilde yakalayacağımız gün, elbette biz intikam alacağız." (Duhan: 16) 82-"el-Afüvv" Affeden,magfiret eden “Bir iyiliği açığa vurur veya gizler yahut bir kötülüğü affederseniz, bilin ki Allah da Affeden'dir, Güçlü Olan'dır.” 4/149. Allah insanları haksızlıklarından ötürü yakalayacak olsaydı, yeryüzünde canlı bırakmazdı. Fakat onları belirli bir süreye kadar erteler. Süreleri dolunca onu ne bir saat geciktirebilirler ne de öne alabilirler. 16/61. 83-"el-Rauf": Merhamet edicipek şefkatli: “Böylece sizi insanlara şahid ve örnek olmanız için tam ortada bulunan bir ümmet kıldık. Peygamber de size şahid ve örnektir. Senin yöneldiğin yönü, Peygambere uyanları, cayacaklardan ayırdetmek için kıble yaptık. Doğrusu Allah'ın yola koyduğu kimselerden başkasına bu ağır bir şeydir. Allah ibadetlerinizi boşa çıkaracak değildir. Doğrusu Allah insanlara şefkat gösterir, merhamet eder.” 2/143. “Her kişinin yaptığı iyiliği ve yaptığı kötülüğü, ki kendisiyle o kötülük arasında uzun bir mesafe olmasını diler, hazır bulacağı günü bir düşünün. Kullarına karşı şefkatli olan Allah size kendinden korkmanızı emreder.*” 3/30. “Allah'ın yerde olanları ve emriyle denizlerde yürüyen gemileri buyruğunuz altına vermiş olduğunu; buyruğu olmaksızın yere düşmemesi için göğü O'nun tuttuğunu görmez misin? Doğrusu Allah insanlara karşı şefkatli ve merhametli olandır.” 22/65. 84-"Malik'ül-Mülk":Mülkün ebedi ezeli sahibi “De ki: "Mülkün sahibi olan Allah'ım! Mülkü dilediğine verirsin; dilediğinden çekip alırsın; dilediğini aziz kılar, dilediğini alçaltırsın; iyilik elindedir. Doğrusu Sen, her şeye Kadir'sin.” 3/26. “Musa: "Siz ve yeryüzünde olanlar, hepiniz nankörlük etseniz, Allah yine de müstağni ve övülmeğe layık olandır" demişti.” 14/8. 85-"Zülcelali ve'l-İkram": Hem azamet sahibi,hem fazlu kerem sahibi : Büyük ve pek cömert olan Rabbinin adı ne yücedir!* 55/78. Onlar için altın kadeh ve tepsiler dolaştırılır, canlarının istediği ve gözlerinin hoşlandığı her şey oradadır. Siz orada ebedi kalacaksınız. 43/71. Kör ile gören, karanlıklar ile ışık ve gölgelikle sıcaklık bir değildir. 35/19-21. Üzerlerinde ince yeşil ipekli, parlak atlastan elbiseler vardır; gümüş bileziklerle süslenmişlerdir Rableri onlara tertemiz içecekler içirir. 76/21. 86-"el-Muksit": Hükmünde ve işlerinde adaletli olan " Allah, sizinle din uğrunda savaşmayan ve sizi yurtlarından çıkarmayanlara iyilik yapmanızı ve onlara adil davranmanızı yasaklamaz. Çünkü Allah adaletli olanları sever." (Mümtehine: 8) 87-"el-Cami": İstediğini istedigi zaman istediği yerde toplayan " Herkesin (her toplumun) yüzünü çevirdiği bir yön vardır. Öyleyse hayırlarda yarışınız. Her nerede olursanız Allah sizleri bir araya getirecektir. Şüphesiz Allah her şeye güç yetirendir." (Bakara: 145) 88-"el-Ganiyy": Çok zengin,hiç birşeye muhtac olmayan " Ey insanlar, siz Allah'a muhtaçlarsınız; Allah ise Ganiyy'dir, Hamid'dir." (Fatır: 15) 89-"el-Mugni" Diledigine zenginlik veren müstagni kılan " Zengin eden de yoksul kılan da O'dur." (Necm: 48) 90-"el-Mani": Bazı şeylerin meydana gelmesine müsade etmeyen, engelleyen "Eğer sana bir dilerse, O'nun keremini geri çevirecek de yoktur. O, hayrını kullarından dilediğine eriştirir. Ve O bağışlayandır, esirgeyendir." (Yunus: 107) 91-"el-Darr": Elem ve zarar verecek şeyleri yaratan,hüsrana uğratan" Ben, O'ndan başka ilahlar edinir miyim ki, Rahman (olan Allah), bana bir zarar dileyecek olsa, ne onların şefaati bana bir şeyle yarar sağlar, ne de onlar beni kurtarabilirler." (Yasin: 23) 92-"el-Nafi": Hayır ve menfaat verecek şeyleri yaratan, faydalandıran: “Şüphesiz Biz, yakın göğü bir süsle, yıldızlarla süsledik.” 37/6. “And olsun ki, peygamber kullarımıza söz vermişizdir.” 37/171. “Onlar şüphesiz yardım göreceklerdir. 37/172. “Her peygamber için, böylece suçlulardan bir düşman ortaya koyarız. Doğruyu gösterici ve yardımcı olarak, Rabbin yeter.” 25/31. 93-"el-Nur": Âlemleri nurlandıran, diledigine nur eden, nur olan “Allah göklerin ve yerin Nur'udur. O'nun nuru, içinde ışık bulunan bir kandil yuvasına benzer. O ışık bir cam içindedir, cam ise, sanki inci gibi parlayan bir yıldızdır; bu ne yalnız doğuda ve ne de yalnız batıda bulunan bereketli zeytin ağacından yakılır. Ateş değmese bile, nerdeyse yağın kendisi aydınlatacak! Nur üstüne nurdur. Allah dilediğini nuruna kavuşturur. Allah insanlara misaller verir. O, herşeyi bilir. ” 24/35. “Veya derin denizin karanlıklarına benzer. Onu üstüste dalgalar ve dalgaların üstünde de bulutlar örter; karanlıklar üstünde karanlıklar; insan elini uzattığı zaman, nerdeyse onu bile göremez. Allah'ın nur vermediği kimsenin nuru olmaz.*” 24/40. “Allah kimin gönlünü İslam'a açmışsa, o, Rabbi katından bir nur üzere olmaz mı? Kalbleri Allah'ı anmak hususunda katılaşmış olanlara yazıklar olsun; işte bunlar apaçık sapıklıktadırlar.” 39/22. 94-"el-Hadi": Hidayete kavuşturan, kulunu hayırla muvaffak kılan "Şüphesiz Allah, iman edenleri dosdoğru yola yöneltir" (Hac: 54) 95-"el-Bedi": Örneksiz, misalsiz, acaip ve hayret verici alemler yaratan"Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "Ol" der, o da hemen oluverir." (Bakara: 117) 96-"el-Baki": Varlığının sonu bulunmayan, ebedi olan"Yer üzerindeki her şey yok olucudur; Celal ve ikram sahibi olan Rabbinin (yüzü) kendisi baki kalacaktır." (Rahman: 26) 97-"el-Varis": Varlığı devam eden, servetlerin hakiki sahibi “Nimet ve refaha karşı nankörlük eden nice şehri yok etmişizdir. İşte yerleri! Kendilerinden sonra pek az kimseler oturabilmiştir. Oralara Biz varis olmuşuzdur.” 28/58. “Doğrusu dirilten ve öldüren Biziz; hepsinin gerisinde de Biz kalırız.” 15/23. “Zekeriya da: "Rabbim! Beni tek Başıma bırakma, Sen varislerin en hayırlısısın" diye nida etmişti.” 21/89. 98-"el-Raşit": Bütün âlemleri dosdoğru bir nizam ve hikmetle akıbetine ulaştıran Ey İnsanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan, ondan eşini var eden ve ikisinden pek çok erkek ve kadın meydana getiren Rabb'inize hürmetsizlikten sakının. Kendisi adına birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'ın ve akrabanın haklarına riayetsizlikten de sakının. Allah şüphesiz hepinizi görüp gözetmektedir. 4/1. İnsan zayıf yaratılmış olduğundan Allah sizden yükü hafifletmek ister. 4/28. Allah uğrunda gereği gibi cihat edin. O, sizi seçmiş, babanız İbrahim'in yolu olan dinde sizin için bir zorluk kılmamıştır. Daha önce ve Kuran'da, peygamberin size şahit olması, sizin de insanlara şahit olmanız için size müslüman adını veren O'dur. Artık, namaz kılın, zekat verin, Allah'a sarılın. O sizin sahibinizdir. Ne güzel sahip ve ne güzel yardımcıdır!* 22/78. And olsun ki Kuran'ı, öğüt olsun diye kolaylaştırdık; öğüt alan yok mudur? 54/17. 99-"es-Sabur": Çok sabırlı olan, isyankârlardan acele intikam almayan: Onlar ki, "Rabbimiz! Biz şüphesiz inandık, bunun için günahlarımızı bize bağışla ve bizi ateşin azabından koru" diyen, sabreden, doğru olan, gönülden kulluk eden, hayra sarfeden ve seher vakitlerinde bağışlanma dileyenlerdir. 3/16-17. Ey İnananlar! Sabredin, düşmanlarınızdan daha sabırlı olun, cihada hazır bulunun, Allah'a karşı gelmekten sakının ki başarıya erişebilesiniz.* 3/200Sabret, Allah iyi davrananların ecrini elbette zayi etmez. . 11/115 “Sabır ve namazla Allah'a sığınıp yardım isteyin; Rablerine kavuşacaklarını ve Ona döneceklerini umanlar ve huşu duyanlardan başkasına namaz elbette ağır gelir.” 2/45-46
|